T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ


T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I


DOSYA NO: 2020/134
KARAR NO : 2020/82


İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 21/08/2019 - 17/10/2019 Tarihli Ara Kararlar
NUMARASI : 2019/483 Esas.
DAVANIN KONUSU: Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat.


İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/01/2020


Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;


GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili dava dilekçesi ile, 02/12/2018 tarihinde davalı ... sevk ve idaresindeki aracın, davacı ... çarpması sonucu meydana gelen trafik kazası neticesinde davcının yaralandığını belirterek iş göremezlik nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep etmiş, ayrıca sigorta şirketi hariç diğer davalıların malvarlığı ile 3. kişilerdeki hakları üzerine ihtiyati haciz niteliğinde tedbir konulmasına karar verilmesini ve TBK 76. maddesi gereğince geçici ödeme yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesinin 21/08/2019 tarihli ara kararı ile, "Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu,mahkemece taleplerinin incelenmesinde talep sonucunun bir miktar paranın tahsiline ilişkin olduğunun görüldüğü, para alacaklarına ilişkin uyuşmazlıklarda İİK m. 257 gereği ihtiyati haciz talep edilebileceği ve dava konusu dışında tedbir kararı verilemeyeceği" gerekçesiyle davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Yine ilk derece mahkemesinin 17/10/2019 tarihli ara kararı ile; "02/12/2018 tarihinde ...in sevk idaresindeki ... plakalı çekici ile yaya ... 'ın karıştığı yaralamalı trafik kazası meydana geldiği, trafik kazasının meydana gelmesinde trafik kazası tespit tutanağına göre ... 'un KTK 52/1-a maddesini ihlal ettiğinin tespit edildiği, yayanın konumu belirlenemediğinden bahisle yaya ile ilgili kusur dağılımının yapılamadığı, davacı yayanın kazadan sonra hastaneye kaldırıldığı, hastada sol ac parankim herniasyonu, sol multpl kot farktürü, sol px mevcut olduğunun tespit edildiği ve davacıya konsültasyon istendiği, davacı tarafın davasını maddi tazminat istemi yönünden 2.000,00 TL üzerinden harçlandırdığı, geçici ödeme talebinin ise aylık 1.000,00 TL olarak talep edildiği, harçlandırılan dava konusu miktar nazara alınarak dava konusunu aşan oranda geçici ödemeye karar verilmesinin mümkün olmadığı, bu hali ile geçici ödeme şartlarının oluşmadığı " gerekçesiyle geçici ödeme talebinin reddine karar verilmiştir. Verilen ara kararlara karşı davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacı vekilinin istinaf sebepleri; mahkemenin ihtiyati haciz ve geçici ödeme taleplerinin reddine ilişkin kararlarının usûl ve esas yönünden hukuka aykırı olduğu, taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiği hususlarına ilişkindir. 1) İstinaf talebine konu uyuşmazlıklardan biri, TBK 76. maddesi uyarınca davacı vekilinin tedbiren geçici ödeme talebi üzerine mahkemece ara karar ile geçici ödeme talebinin reddine ilişkindir.

 

Uyuşmazlığa ilişkin olan yasal düzenlemeler incelendiğinde; 6100 sayılı HMK İhtiyati tedbirin şartları Madde 389- (1) ''Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. (2) Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır.'' 6098 Sayılı TBK III. Geçici ödemeler Madde 76: ''Zarar gören, iddiasının haklılığını gösteren inandırıcı kanıtlar sunduğu ve ekonomik durumu da gerektirdiği takdirde hâkim, istem üzerine davalının zarar görene geçici ödeme yapmasına karar verebilir. Davalının yaptığı geçici ödemeler, hükmedilen tazminata mahsup edilir; tazminata hükmedilmezse hâkim, davacının aldığı geçici ödemeleri, yasal faizi ile birlikte geri vermesine karar verir. '' hükmünü içermektedir. 6100 Sayılı HMK Madde 341-(1) ''(1) İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. (5) İlk derece mahkemelerinin diğer kanunlarda temyiz edilebileceği veya haklarında Yargıtaya başvurulabileceği belirtilmiş olup da bölge adliye mahkemelerinin görev alanına giren dava ve işlere ilişkin nihai kararlarına karşı, bölge adliye mahkemelerine başvurulabilir.

Diğer geçici hukuki korumalar 6100 Sayılı HMK MADDE 406: (1) ''Mahkemece, gerekli hâllerde, mal veya haklarla ilgili defter tutulmasına ya da mühürleme işleminin yapılmasına karar verilebilir. (2) İhtiyati haciz, muhafaza tedbirleri ve geçici düzenleme niteliğindeki kararlar gibi geçici hukuki korumalara ilişkin diğer kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır.'' hükümlerini içermektedir. Dosya kapsamı ve yukarıdaki yasal düzenlemeler değerlendirildiğinde; TBK 76. maddesinde düzenlenen geçici ödeme ile, HMK 389 ve devamında düzenlenen ihtiyati tedbir arasında, talep şekli ve zamanı, teminat hususu ve itiraz hususlarının farklı şekilde düzenlendiği, HMK 406/2. madde düzenlemesi de dikkate alındığında, TBK 76. maddesinde düzenlenen geçici ödemelerin geçici hukuki koruma niteliğindeki ön ödeme olduğu, zira geçici ödeme için ihtiyati tedbir gibi teminat hususunun düzenlenmediği, ihtiyati tedbirin dava dışı da talep edilebileceği, dava dışı talep edilmiş ise 2 hafta içinde asıl davanın açılması gerektiği, oysa ki geçici ödemenin ancak dava açıldıktan sonra bir yan talep olarak ileri sürülebileceği, ihtiyati tedbirin belirli bir süre içinde uygulanması aksi taktirde kendiliğinden kalkacağı, oysa ki geçici nitelikteki ödemenin asıl dava kesinleşinceye kadar ileri sürülebileceği, geçici ödemeye hükmedilmiş ise bu ödemenin 10 yıllık genel zamanaşımı süresi içinde talep edilebileceği, ihtiyati tedbir kararına karşı kanun yollarına başvurulabilir iken sadece geçici ödemeye ilişkin karar ara karar olduğundan ancak esas hüküm ile birlikte kanun yoluna başvurulabileceği, ayrıca ihtiyati tedbir kararına uymayan kişiye disiplin cezası öngörülmüş iken geçici ödeme kararına uymayan tarafa karşı sadece ilamlı icra takibinde bulunulabileceği, HMK 396. maddeye göre şartların değişmesi halinde ihtiyati tedbir kararı kaldırılırken TBK 76. maddede düzenlenen geçici ödemeler bakımından böyle bir düzenlemeye yer verilmemiş olması gibi farklı yasal düzenlemeler nedeniyle, mahkemece ödenmesine karar verilen geçici ödeme avans niteliğinde olup, tazminata mahsuben yapıldığı, haksız çıkılması halinde faizi ile birlikte iadesinin gerektiği bu niteliği itibariyle, ihtiyati tedbir olarak nitelendirilemeyeceği, HMK 341. maddesinde istinaf kanun yoluna başvurulabilecek kararların sınırlı olarak sayıldığı, yorum ile genişletilemeyeceği anlaşılmaktadır. Bu açıklamalardan sonra somut olaya bakıldığında; TBK'nın 76. maddesinde düzenlenen geçici ödeme talebine ilişkin mahkemece verilen kararın ara karar niteliğinde olduğu, bu kararlara karşı ancak esas hüküm ile birlikte kanun yoluna başvurulabileceği anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 341/1. ve 352. maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.

 

2) İstinaf talebine konu uyuşmazlıklardan diğeri İİK 257. maddesi gereğince ihtiyati haciz talebine ilişkin bulunmaktadır. İİK 257 madde hükmü gereğince "rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı borçlunun yed'inde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir, vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenilebilir; 1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa, 2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak amacıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahût kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa" hükmünü içerdiğinden teminat karşılığında ihtiyati haciz verilebileceği açıklanmıştır. Dava, trafik kazasından kaynaklı tazminat istemine ilişkin olup davacının talebinin kazaya konu aracın satımını engellemeye yönelik tedbir olmamasına, alacağını teminat altına alma yönünde ihtiyati haciz mahiyetinde olmasına, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat koşulunun yeterli olmasına göre, ihtiyati haciz talebinin reddine yönelik karar doğru olmamıştır. Bu durumda mahkemece verilen 21/08/2019 tarihli ara kararının kaldırılmasına, mahkemece mevcut delil durumu değerlendirilerek, davalı sigorta şirketi hariç diğer davalıların malvarlığı araştırılarak taşkın haciz de oluşturulmadan, davalıların menkul ve/veya gayri menkulleri üzerine ihtiyati haciz konulması talebi ile ilgili olarak değerlendirme yapılıp karar verilmek üzere HMK 353/1-a/6 maddesi gereğince dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.


HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Davacı vekilinin, İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 17/10/2019 tarih ve 2019/483 E. sayılı ara kararına yönelik istinaf talebinin yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle HMK'nın 341/1. ve 352. madde hükümleri gereğince USULDEN REDDİNE,2- Davacı vekilinin, İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 21/08/2019 tarih ve 2019/483 E. sayılı ara kararına yönelik istinaf talebinin yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle KABULÜNE, Mahkemenin 21/08/2019 tarih ve 2019/483 E. sayılı ara kararının KALDIRILMASINA,3- HMK'nın 353/1-a/6 maddesi gereğince, davacı vekilinin ihtiyati haciz talebi ile ilgili olarak yukarıda belirtilen şekilde değerlendirme yapılıp karar verilmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, 4- Davacı tarafından ihtiyati haciz talebinin reddi kararına karşı yapılan istinaf başvurusu nedeniyle yatırılan 44,40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının istek halinde davacıya iadesine,5- Davacı tarafından geçici ödeme talebinin reddi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun usulden reddine karar verildiğinden bu talep yönünden alınması gerekli 54,40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00-TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, 6- Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,7- İstinaf yargılaması sırasında dosya üzerinden karar verilmiş olmakla vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a/6 - 362/1-f maddeleri gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.16/01/2020

31 Mart 2020 Salı
© 2024 AS-Hukuk Tüm Hakları Saklıdır.