T.C.

Yargıtay

17. Hukuk Dairesi      

2015/7208 E.  ,  2018/601 K.


"İçtihat Metni"

 

MAHKEMESİ: Ticaret Mahkemesi

 

Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

 

K A R A R

 

Davacılar vekili, 28.08.2010 tarihinde plakası tespit edilemeyen aracın yaya olan müvekkili ...'e çarptığını ve sakatlanmasına sebep olduğunu belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 4.000,00 maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren avans faiziyle davalıdan tahsilini istemiş, ıslah dilekçesi ile talebini 34.413,72 TL olarak ıslah etmiştir.

 

Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile 34.413,72 TL'nin 22/06/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.

 

1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, aşağıda belirtilen bentler haricinde davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

 

2-Dava trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle sürekli işgöremezlik tazminatı istemine ilişkindir.Mahkemece, davalı ... tarafından dosyaya sunulan rapordaki davacı ...'ın ebeveyninin 3/8 kusur oranı gözetilerek, dosyada herhangi bir kusur raporu alınmaksızın hüküm kurulmuştur. Somut olayda; kusur durumunun doğru şekilde tespit edilebilmesi için İTÜ veya Karayolları Genel Müdürlüğü gibi kurumlardan seçilecek uzman bilirkişi kurulundan kusur raporu alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

 

3-Davalı ... tarafından yargılama aşamasında davacıya 1.000,00 TL ödeme yapıldığı anlaşılmakla, bu miktarın tazminattan tenzil edilmemesi de doğru görülmemiştir. Kabule göre de; Mahkemece, davacının yaralanması nedeniyle oluşan maluliyet oranının tespiti bakımından, ... Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD Başkanlığından alınan 11.03.2014 tarihli raporda belirlenen maluliyet oranı üzerinden tazminat hesaplaması yaptırıldığı ve bu raporda Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümlerine göre maluliyet oranının belirlendiği görülmektedir. 

 

Davacıda oluşan gerçek zararın belirlenebilmesi açısından davacıdaki maluliyet oranının usulüne uygun şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonra ise Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Eldeki davada kaza tarihi 28.08.2010' dur. Maluliyet oranının Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre belirlenmesi gerekirken, Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne göre belirlenmesi de uygun bulunmamış olup, mahkemece, Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.

 

SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan sebeplerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 05/02/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

 

 

 

25 Mayıs 2019 Cumartesi
© 2024 AS-Hukuk Tüm Hakları Saklıdır.