T.C.

           YARGITAY

     21. Hukuk Dairesi      

2017/2399 E.  ,  2017/5167 K

 

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacılar murisinin, iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine; Birleşen davada ise, ibranamenin geçersiz olduğunun tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle, asıl dava yönünden, 195.397,27 TL maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, birleşen davanın kabulüne ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davalılar vekillerince istenilmesi ve de duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 21/02/2017 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalılardan ... vekili Avukat ...,... A.Ş. vekili Avukat ... ile karşı taraf vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü ve eksikliğin ikmali açısından geri çevrilmesine karar verilen dava dosyası yeniden Dairemize gelmiş ve 05/05/2017 tarihinde esasa kaydedilmiş olmakla dosya üzerinde yeniden yapılan inceleme sonucunda aşağıdaki karar tesbit edildi.


K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre; davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, sigortalının iş kazası sonucunda vefatı nedeniyle yakınlarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.


Mahkemece, asıl dava dosyası açısından davacıların maddi tazminat istemlerinin kabulüne, manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne, birleşen dava dosyası açısından ise 13/05/2005 tarihli ibranamenin geçirsiz olduğunun tespitine karar verilmiştir.


Dosya kapsamından, 12/03/2005 tarihinde davacılar murisinin yolcu olarak bulunduğu araçta seyahat etmekte iken gerçekleşen trafik iş kazasında vefat ettiği, kazanın meydana gelişinde davacılar murisinin kusurunun bulunmadığı, davalı işverenin yaptırdığı grup ferdi kaza sigorta poliçesi üzerinden davacılara miras payları oranında olmak üzere toplam 10.000,00 TL ölüm tazminatı ödendiği anlaşılmaktadır.

Uyuşmazlık, davalı işverenin yaptırmış olduğu grup ferdi kaza sigorta poliçesi nedeniyle müteveffanın hak sahiplerine sigorta şirketi tarafından ödenen tutarların hesaplanan maddi tazminat miktarlarından tenzil edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.


Davanın bu yönüyle yasal dayanağını, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununu oluşturmaktadır. Kanunun 55. maddesinde, " Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez."hükmüne yer verilmiştir. 


Buna göre, dava dışı sigorta şirketi tarafından müteveffa sigortalının hak sahiplerine yapılan toplam 10.000,00 TL tutarındaki ödemenin işveren yerine ve onun sorumlu olduğu maddi zararın ifasına yönelik yapılıp yapılmadığı konusunun öncelikle açıklığa kavuşturulması gerekir. Dosyadaki bilgiler değerlendirildiğinde davacıların grup ferdi kaza sigorta poliçesi primlerinin muris tarafından ödendiği, davalı işverenin ise primlerin kendisi tarafından ödendiği yönünde iddilar ileri sürdüğü ancak bu iddialar araştırılıp karar yerinde tartışılmadan sonuca ulaşıldığı anlaşılmaktadır.


Primlerin işveren tarafından ödenmesi halinde, işverenin, grup ferdi kaza sigortasını, iş yerinde meydana gelebilecek ölüm, geçici ve sürekli işgöremezlik sonuçlarını doğuran olaylardan dolayı ödemek zorunda kalabileceği maddi ve manevi tazminat tutarlarını poliçede belirtilen miktar ve süre zarfında teminat altına alma amacıyla yaptırdığı, giderek bu tür poliçe nedeniyle sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin de ifaye yönelik olduğu kabul edilmelidir. Bu nedenle mahkemece işyeri grup ferdi kaza sigortası primlerinin kim tarafından ödendiği konusunda işyeri kayıtları, ücret bordroları ve sigorta şirketi kayıtları üzerinde araştırma yapılarak, primlerin işveren tarafından ödendiğinin tespit edilmesi halinde, davacılara sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin ifa amaçlı olduğunu kabul ederek, ödemelerin yapıldığı tarihteki veriler esas alınarak davacıların gerçek zararını saptamak, sigorta şirketi tarafından davacılara miras payları oranında ödenen tutarların davacıların ödeme tarihindeki gerçek zararlarını hangi oranlarda karşıladığını belirlemek, hükme esas alınan bilirkişi hesap raporunda tespit edilen maddi zarar tutarlarından bu oranlarda indirim yapmak, daha sonra kalan miktara hükmetmek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur.


Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.


SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,davalılar yararına takdir edilen 1.480.TL duruşma avukatalık parasının karşı tarafa yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine 
12/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

 

6 Kasım 2017 Pazartesi
© 2024 AS-Hukuk Tüm Hakları Saklıdır.