5. Hukuk Dairesi         2022/6667 E.  ,  2022/15860 K.


"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ: ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; Antalya İli, ... İlçesi, ... Mahallesi 269 ada 1 parsel sayılı taşınmaza açık pazar yeri olarak kullanılmak suretiyle fiilen el atıldığını, ayrıca bu alanın 1/1000 ölçekli uygulama imar planında açık pazar yeri olarak kamu hizmetine tahsis edildiğini belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza müvekkili idare tarafından fiili ve sürekli olarak el atılmadığını, kapalı pazar alanının devam eden inşaatı nedeniyle geçici olarak sadece üç hafta pazar kurulduğunu, malikin kullanım hakkının tamamen ortadan kaldırılarak kalıcı olarak el atma durumunun gerçekleşmediğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve el atma tazminatının tespiti ile davalı idareden tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza müvekkili idare tarafından fiili ve sürekli olarak el atılmadığını, kapalı pazar alanının devam eden inşaatı nedeniyle geçici olarak sadece üç hafta pazar kurulduğunu, malikin kullanım hakkının tamamen ortadan kaldırılarak kalıcı olarak el atma durumunun gerçekleşmediğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini, taşınmazın imar planında açık pazar yeri olarak ayrılmasının hukuki el atma olarak nitelendirilmesi durumunda davanın idari yargının görev alanına girmesi nedeniyle yargı yolu yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, bilirkişi raporuna göre el atma bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde hukuken hata yapılmadığı, her ne kadar taşınmaza fiilen el atılmadığı ileri sürülmekteyse de, uygulama imar planında açık pazar yeri olarak planlanan dava konusu taşınmazın halen yürürlükte bulunan bu plan dahilinde pazar yeri olarak kullanıldığı, sonradan el atmadan vazgeçilmesinin imar planında değişiklik yapılmadıkça sonuca etkili olamayacağı, nitekim dava konusu taşınmazın diğer paydaşlarınca açılan kamulaştırmasız el atma davalarında tespit edilen tazminatın davalı idareden tahsiline karar verildiği ve taşınmaz için belirlenen bedelin bu davalarla uyumlu olduğu gerekçesiyle davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair davacı ... yönünden temyiz kanun yolu açık olmak üzere, diğer davacılar yönünden hüküm altına alınan miktar itibarıyla kesin olmak üzere karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza müvekkili idare tarafından fiili ve sürekli olarak el atılmadığını, kapalı pazar alanının devam eden inşaatı nedeniyle geçici olarak sadece üç hafta pazar kurulduğunu, malikin kullanım hakkının tamamen ortadan kaldırılarak kalıcı olarak el atma durumunun gerçekleşmediğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini, taşınmazın imar planında açık pazar yeri olarak ayrılmasının hukuki el atma olarak nitelendirilmesi durumunda davanın idari yargının görev alanına girmesi nedeniyle yargı yolu yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu malikleri ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği ve kamulaştırmasız el atıldığı iddia edilen taşınmazın değerinin biçilmesi ile bedelinin tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. Anayasa'nın "Mülkiyet hakkı" kenar başlıklı 35 inci maddesi şöyledir:
"Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir.
Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir.
Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz."
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: "... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi."
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile "... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ..." karar verilmiştir.
4. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince, miktar veya değeri her paydaş için 107.090,00 TL'yi geçmeyen davalara ilişkin olarak
Bölge Adliye Mahkemesi kararları kesin olup, bu kararlar aleyhine temyiz yoluna başvurulamaz.
3. Bu nedenle; davacı ... dışındaki davacılar yönünden davalı idare vekilinin temyiz isteminin reddine karar verildikten sonra, adı geçen davacı yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde;
4. Arsa niteliğindeki ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi 269 ada 1 parsel sayılı taşınmaza emsal incelemesi yapılarak değer biçilmesi ve alınan rapor uyarınca bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.
5. Dosya kapsamında yer alan fen bilirkişi raporunda, keşif tarihi itibarıyla dava konusu taşınmazın zemin kaplamasında filler zemin dolgu malzemesinin tespit edildiği belirtilmiş olup, dava konusu taşınmaza fiilen el atıldığı anlaşılmakla birlikte, yürürlükte bulunan 1/1000 ölçekli uygulama imar planında dava konusu taşınmazın açık pazar yeri olarak ayrıldığı da dikkate alındığında, kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiği sonucuna varılmaktadır.
6. Diğer taraftan, dava konusu taşınmaza fiilen el atıldığı sabit olduğundan, yargı yolu itibariyle adli yargının görevli olduğu hususu tartışmasızdır.
7. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davalı idare vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi

 

15 Temmuz 2023 Cumartesi
© 2024 AS-Hukuk Tüm Hakları Saklıdır.