T.C.

YARGITAY

1. HUKUK DAİRESİ

 2017/3026 E.  ,  2017/4542 K.


"İçtihat Metni"

 

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ,ECRİMİSİL VE YIKIM


Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;


-KARAR-


Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteğine ilişkindir.


Davacı, kayden maliki olduğu 766 ada 97 parsele, komşu parselin malik ve zilyetleri olan davalılar tarafından 7 katlı bina yapmak suretiyle elatıldığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi, binanın yıkımı ile şimdilik 10.000,00 TL ecrimisil bedelinin reeskont faizi ile birlikte tahsilini istemiş, yargılama sırasında ıslahla ecrimisil istemini 118.872,00 TL'ye yükseltmiştir.


Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. 
Mahkemece, davalılardan Kemal yönünden, iddianın keşfen sabit olduğu gerekçesiyle elatmanın önlenmesine, bilirkişi raporuna göre tecavüzlü 15,05 m2'lik kısmın davacıya teslimine, dava açmadan önce davacı tarafından davalıya herhangi bir başvuru bulunmadığı gerekçesiyle ecrimisil isteminin reddine, diğer davalılara yöneltilen davaların ise taşınmazın davalılarla herhangi bir ilgisinin olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.


Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, dava konusu 766 ada 97 parsel sayılı taşınmazın (339,14 m2, arsa) tamamının davacı, komşu 766 ada 106 parsel sayılı taşınmazın (336,90 m2, arsa) ise tamamının davalı ... adına kayıtlı olduğu, keşif sonucu alınan 22.12.2010 tarihli fen bilirkişi raporunda davacıya ait 97 parsel sayılı taşınmaza komşu 106 parsel sayılı taşınmazdaki mevcut yapının 15,05 m²'lik kısmının tecavüzlü olduğu, yapının inşaat ruhsatının bulunmadığı anlaşılmaktadır.


Hemen belirtilmelidir ki, davacının kayden malik olduğu 766 ada 97 parsel sayılı taşınmaza davalının taşkın bina yapmak suretiyle müdahalede bulunduğu saptanarak elatmanın önlenmesi isteğinin kabul edilmiş olması doğrudur. 


Öte yandan, taşınmaz malikinin, yaptıracağı bir ölçümle parsel sınırlarını belirleyerek binasını bu sınırlar içine yapması bir zorunluluk olup buna uymayarak binasını taşkın olarak yapmış olması olasılığında bina sahibinin iyiniyetli olduğunu kabul etme olanağı bulunmadığına göre çaplı taşınmazdaki taşkınlık nedeniyle davalı ...'in iyiniyetli olduğu söylenemez. Dolayısıyla da Türk Medeni Kanununun 725. maddesinin koşulları eldeki davada oluşmamıştır.
Bilindiği üzere, ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, davacı taşınmazında üçüncü kişi konumunda olan haksız işgalci davalıdan ecrimisil istenebilmesi için intifadan men edilmesine gerek yoktur.


Hal böyle olunca, davacıya ait taşınmaza taşkın yapı yapmak suretiyle haksız müdahalede bulunan davalı ... yönünden yıkım ve ecrimisile de karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. 


Davacı vekilinin temyiz itirazları belirtilen nedenlerle yerindedir. Kabulüyle hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



4 Ocak 2018 Perşembe
© 2024 AS-Hukuk Tüm Hakları Saklıdır.