5. Hukuk Dairesi         2022/7326 E.  ,  2022/15689 K.


"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi, davalı Hazine vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;

- K A R A R -

Asıl ve birleştirilen dava, davacının tapu kaydına dayanarak satın aldığı taşınmazın alanının başka taşınmazlarla mükerrerlik arz etmesi nedeniyle azalmasından dolayı uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı uyarınca inceleme ve işlem yapılarak asıl ve birleştirilen davaların kabulüne ilişkin hüküm kurulmuş; karar, davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir.
Davacılar mirasbırakanı... oğlu ...'un 02.09.1983 tarihinde Seferihisar Tapu Müdürlüğünün 08.11.1982 gün 10 sıra no, 116 cilt, 63 sahifede kayıtlı 237.880 m² miktarındaki taşınmazı, önceki maliki ...'tan satın aldığı, satın alma tarihinde yörede kadastro çalışmaları yapıldığı, söz konusu kayıt yine 237.880 m² miktarıyla, kadastronun 168 ada l parsel numarası altında sınırlandırıldığı, taşınmazın satış sırasında akde esas 237.880 m² miktarındaki yüzölçümü satıcıdan önceki malikler tarafından açılan ve Seferihisar Asliye Hukuk Mahkemesinin 1960/50 Esasına kayıtlanan miktar tezyidi dava dosyasından 14.6.1960 tarihinde 1960/54 Karar sayılı ilamla hükme ve haritaya bağlanarak tapu siciline geçirildiği, davacılar murisinin bu şekilde yüzölçümü hükmen oluşan tapuya kayıtlı taşınmazı el değiştirmeler sonucu en son edinen kişiden satın aldığı, yörede yapılan kadastro sırasında 168 ada 1 parsel sayılı taşınmaz, 08.11.1982 tarih 10 sıra numaralı tapu kaydına istinaden ... adına 1982 yılında tespit edilmiş, tutanağın kesinleşmesinden önce tapu kaydında yapılan satışa istinaden, ... adına yapılan tespitin üstü çizilerek ...'ın satışı ile oluşan 02.09.1983 tarih 5 sıra nolu tapu kaydına dayanarak tespit ... adına değiştirilmiş, komisyona itirazda bulunulması üzerine bilahare 23.02.1984 tarihli komisyon kararı ile ... adına olan tapu kaydının bir kısmını uhdesinde bırakıp bir kısmının mirasçılarına intikalini yaptırdıklarından bahisle 02.10.1985 tarih 1 sıra nolu tapu kaydına istinaden, 18.799 m² yüzölçümü ve tarla vasfı ile 4 hisse olarak ..., ..., ...ve ... adına tespit yapılmış ancak daha sonra adı geçenlerin yaptırdığı ve Seferihisar Belediye Encümeninin 12.12.1985 tarih 778 sayılı kararı ile onanan parselizasyon planına göre davalı taşınmazın 22 adada 253 adet parsele ifraz gördüğü ve 27.01.1986 tarih ve 30-291 sıra numaralı tapulara intikal ettiği, komisyonun 14.04.1986 tarih ve 370 sayılı kararı ile 23.02.1984 tarihli komisyon kararının iptaline, miktarın 220.819 m² olarak cinsinin arsa olarak tashihine, 92.566 m² kısmın yol, yeşil alan ve otopark olarak terkinine, kalan kısmın 168 ada muhafaza edilmek sureti ile 22 adada 253 ayrı parsele ayrılmasına, taşınmaz asliye hukuk mahkemesinde davalı olduğundan davanın neticelenmesine kadar tescil edilmemesine karar verilerek kadastro beyannameleri malikleri tespit edilmek üzere kadastro mahkemesine devredilmiştir.
Seferihisar Kadastro Mahkemesinin 2005/4-2007/2 E.-K. sayılı dosyasında yapılan incelemede; davacıları ... ve müşterekleri tarafından asliye hukuk mahkemesinde davalılar ... ve arkadaşlarına karşı açtıkları davada 29.08.1972 tarih, sıra no 116 ve 125'de kayıtlı taşınmazlarının tapu ile kendi adlarına kayıtlı olmasına ve bu tapu kayıtlarının batı ve kuzey hududunun davalıların (davalılar ... ve arkadaşları olup, bir kısmı tazminat davası açan kişilerdir) arazisini okumasına rağmen taşınmazlarının davalılara ait 08.11.1982 tarih ve 10 sayılı tapu kapsamında kaldığını belirterek davalıların müdahalesinin men'ini, yapılan kadastro tespitinin iptalini talep etmişler, asliye hukuk mahkemesince dava konusu taşınmaz için 168 ada 1 parsel sayısı altında kadastro tutanağı düzenlendiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş, kadastro mahkemesince yapılan yargılama sonucu davacı ve davalıların dayandıkları tapunun ortak sınırı belirlenmek sureti ile davacıların davasının kısmen kabulüne ilişkin hüküm kurulmuş, 168 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro komisyonunca farklı ada ve parsellere bölündüğü, ifrazen oluşan bir kısım parsellerin ihtilafsız olması nedeni ile tefrikine ve kesinleştirilerek kadastro müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiş, ihtilaf olmayan parsellerin kesinleşerek tapuya tescil edildiği gözetilerek, ihtilaflı olan ve 168 ada 1 parselin ifrazı ile oluşan diğer parseller hakkında tescil hükmü kurulmuştur. Tescil hükmüne bakıldığında davacıların murisinin 1983 yılında satın aldıkları tapu miktarından daha az yüzölçümde taşınmazın adlarına tescil kararı verildiği anlaşılmıştır. Ne var ki; bir kısım ifraz parsellerinin davalılar (muris ... mirasçıları) tarafından yargılamanın devamı sırasında 3. kişilere satıldığı belirlenmiş, kadastro mahkemesi gerekçesinde dava konusu olup da satılan taşınmazların satışlar dikkate alınmadan tespit malikleri adına tesciline karar verildiği belirtilmişse de; tescil hükmü incelendiğinde bir kısım parseller açısından taşınmazları satın alan kişiler adına tescil hükmü kurulduğu görülmüştür.
Kadastro mahkemesinin kararı temyiz ve karar düzeltme aşamalarından geçerek 29.12.2011 tarihinde kesinleşmiş, davalılar ise eldeki asıl davayı 06.02.2013 tarihinde, birleştirilen davaları 30.11.2016 ve 01.12.2016 tarihlerinde açmışlardır.
Dava konusu taşınmaz T. sani 1339 tarih ve 10 sırada kayıtlı 48.750,00 m² yüzölçümlü iken, sahih esasa dayanmayan Seferihisar Asliye Hukuk Mahkemesinin 1960/50 Esas, 1960/54 Karar sayılı yüzölçümünün arttırılması davası sonucu yüzölçümünün 237.880,00 metrekareye çıkartıldığı, hem Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan yüzölçümünün arttırılması davasında hem de Kadastro Mahkemesinde açılan kadastro tespitine itiraz dava dosyasında davalı olan ... ve ...'un Seferihisar Asliye Hukuk Mahkemesinin 1960/50 Esas sayılı dosyanın yargılaması sırasında davaya bir diyeceklerinin olmadığını belirttikleri, yüzölçümünün arttırılması davası sonucu verilen kararın bu dosyada taraf olan komşu parsel malikleri ... ve ... yönünden kesin hüküm teşkil edeceği, Hazine ve başkaca bir idareyi bağlamayacağı, davacılar murislerinin 48.750,00 metrekarelik kayıt nedeniyle 189.130,00 metrekarelik yeri mülk edindiği, 33.630,00 metrekarelik kısmın adına tescil edilmediğinden bahisle 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat davası açılmış ise de, tapuya dayalı herhangi bir ayni hakkı bulunmadığından davanın reddi gerekirken, 06.04.2017 tarihli bozma ilamında bu hususun tartışılmadığı bu kez yapılan incelemede anlaşılmakla; uyulan bozma ilamının maddi hataya dayandığı ve maddi hataya dayalı bozma kararının taraflar bakımından usulü kazanılmış hak oluşturmayacağı gözetilerek, TMK'nın 1007. maddesi uyarınca şartları oluşmadığından tazminat talebinde bulunulamayacağından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 09.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

 

15 Temmuz 2023 Cumartesi
© 2024 AS-Hukuk Tüm Hakları Saklıdır.