TAPULAMA ÇALIŞMALARI SIRASINDA YAPILAN TERSİMAT HATASI NEDENİYLE TAŞINMAZIN YÜZÖLÇÜMÜNÜN HATALI ÖLÇÜLMESİ SONUCUNDA KADASTRO KANUNUN 41. MADDESİ UYARINCA YAPILAN İŞLEM SEBEBİYLE OLUŞAN ZARARIN TAZMİNİ İÇİN HAZİNEYE KARŞI DAVA AÇILABİLİR.

5. Hukuk Dairesi


2014/4068 E. , 2014/19388 K.


"
İçtihat Metni"

 

MAHKEMESİ : Bismil Asliye Hukuk Mahkemesi

 

TARİHİ : 06/12/2013

 

NUMARASI : 2013/130-2013/957

 

Taraflar arasındaki tapu kaydının hatalı oluşması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK.'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

 

- K A R A R -

 

Dava, tapu kaydının hatalı oluşması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK.'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.

 

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.

 

Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; dava konusu taşınmazın 1954 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında 165.000 metrekare olarak tespit gördüğü, Bismil Kadastro Müdürlüğünce 2010 yılında yapılan incelemelerde, taşınmazın tapulama çalışmaları sırasında yapılan tersimat hatası nedeniyle yüzölçümünün 113.046,07 m2 yerine 165.000 m2 olarak ölçüldüğünün tespit edilerek, yüzölçümünün düzeltilmesi için 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi uyarınca işlem yapıldığı, davacının yapılan bu işlem sonrasında, taşınmazın yüzölçümünde meydana gelen azalma nedeniyle uğradığı zararın tazminini talep ettiği anlaşılmıştır.

 

4721 sayılı TMK.nun sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007. maddesinde "Tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararlardan devlet sorumludur. Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder" hükmü yer almakta olup, tapu işlemleri kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden sıralı işlemler olup, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda yapılan hatalardan TMK.nun 1007. maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulü gerekir.


Açıklanan nedenlerle, kadastro işlemleri sırasında yapılan hata nedeniyle sonradan taşınmazın yüzölçümünün azalması nedeniyle açılan davada işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir.

 

Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 01.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 


5. Hukuk Dairesi

2014/3862 E. , 2014/19389 K.

 

"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ : Erciş Asliye Hukuk Mahkemesi


TARİHİ : 03/09/2013


NUMARASI : 2011/584-2013/738

 

Taraflar arasındaki tapu kaydının hatalı oluşması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK.'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:


- K A R A R -


Dava, tapu kaydının hatalı oluşması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK.'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.


Mahkemece, davanın idari yargıda görülmesi gerektiğinden bahisle, yargı yolu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.


Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; dava konusu taşınmazın 1979 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında 17.020,00 m2 metrekare olarak tespit gördüğü, Erciş Kadastro Müdürlüğünce 2010 yılında yapılan incelemelerde, tapulama çalışmaları sırasında yapılan tersimat hatası nedeniyle taşınmazın yüzölçümünün 15.984,06 m2 yerine, 17.020,00 m2 olarak ölçüldüğünün tespit edilerek, yüzölçümünün düzeltilmesi için 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi uyarınca işlem yapıldığı ve tapuya işlendiği, davacının yapılan bu işlem sonrasında, taşınmazın yüzölçümünde meydana gelen azalma nedeniyle uğradığı zararın tazminini talep ettiği anlaşılmıştır.


4721 sayılı TMK'nun sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007. maddesinde "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder" hükmü yer almakta olup, burada Devletin sorumluğu kusursuz sorumluluktur. Kusursuz sorumluluk tapu siciline bağlı çıkarların ve ayni hakların yanlış tescili sonucu değişmesi ya da yitirilmesi ile bu haklardan yoksun kalınması temeline dayanır. Çünkü sicillerin doğru tutulmasını üstlenen ve taahhüt eden Devlet, gerçeğe aykırı ve dayanaksız kayıtlardan doğan zararları da ödemekle yükümlüdür.


Davacının istemi 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesinden kaynaklanan zarar olduğuna göre; davacının bu zararın tazminini Devletten isteyebileceği, bu nedenle de davanın adli yargıda bakılması gerektiğinden, mahkemece işin esasına girilip taşınmazın niteliği ve zararın kapsamı belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle yargı yolu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir.


Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 01.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

29 Ağustos 2020 Cumartesi
© 2024 AS-Hukuk Tüm Hakları Saklıdır.