T.C.
Yargıtay
13. Hukuk Dairesi
2014/23130 E. , 2015/16350 K.
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde temyiz eden davacı Asil ... ve vekili avukat ... ile davalılar vekili avukat ... ve Fer'i Müdahil vekili avukat Mesut Ada'nın da gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, gözündeki katarakt rahatsızlığı nedeniyle 29.11.2010 tarihinde davalı hastanede davalı doktor ...'a katarakt ameliyatı olduğunu ancak ameliyat sırasında davalı doktorun mesleki bilgisizliği ve dikkatsizliği sonucu retina yırtılmasına sebebiyet verdiğini, gözünün eskisinden daha kötü olduğunu, daha sonra başka bir hekime muayene olduğunu ve bir yıl içinde iki ameliyat geçirmesi gerektiğinin söylendiğini, başlangıçta sadece katarakt sorunu varken tedavi ve ameliyat olmasına karşın şu an % 10 görebilme oranına sahip olduğunu, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile yeniden ameliyat olması için gerekli 7.000TL, sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik zararı için 1.000TL olmak üzere 8.000TL maddi ve 30.000TL manevi tazminatın, olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, katarakt ameliyatı sırasında retina yırtılmasına sebebiyet verilmesi nedeniyle maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki ilişki vekalet sözleşmesidir. Vekil, vekalet görevini yerine getirirken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden sorumlu değil ise de, bu sonuca ulaşmak için gösterdiği çabanın, yaptığı işlemlerin, eylemlerin ve davranışlarının özenli olmayışından doğan zararlardan sorumludur. O nedenle, vekil konumunda olan doktorların bilim ve teknolojinin getirdiği bütün imkanları kullanmak suretiyle özen borcunu yerine getirmeleri gerekir.
Mahkemece, alınan 30.04.2012 tarihli .. Adli Tıp 3.İhtisas Kurulunun ve 31.12.2013 tarihli ..Üniversitesi .. Bölüm Başkanlığı'nın, davalı tarafa kusur yüklemeyen raporları benimsenmek suretiyle, davanın reddine karar verilmiş ise de, davacı ameliyata girmeden önce ameliyatın riskleri hakkında hiç aydınlatılmadığını, hatta dosya arasında bulunan 29.11.2010 tarihli "cerrahi girişim izin formu" altındaki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürmektedir. Bu durumda, mahkemece, davacının iddia ettiği gibi ameliyattan önce, ameliyatın tüm riskleri hakkında aydınlatılıp aydınlatılmadığının tespiti açısından, "cerrahi girişim izin formu" altındaki imzanın davacıya ait olup olmadığının tespiti için imza incelemesi yaptırılması ve sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın (1) no'lu bentte açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, (2) no'lu bent gereğince davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 1100,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan 25,20 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, HUMK'nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.