4721 sayılı TMK'nın 669. maddesinde; " Yasal mirasçılar, mirasbırakandan miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaları, denkleştirmeyi sağlamak için terekeye geri vermekle birbirlerine karşı yükümlüdürler. Mirasbırakanın çeyiz veya kuruluş sermayesi vermek ya da bir malvarlığını devretmek veya borçtan kurtarmak ve benzerleri gibi karşılık almaksızın altsoyuna yapmış olduğu kazandırmalar, aksi mirasbırakan tarafından açıkça belirtilmiş olmadıkça, denkleştirmeye tâbidir." düzenlemesine yer verilmiş, devam eden maddelerde de denkleştirmenin şekli düzenlenmiştir.


Yargıtay içtihatları incelendiğinde;


"...Toplanan delillerden, mirasbırakanın, ortağı olduğu dört ayrı anonim şirketteki hisselerini sağlığında, davalı (oğlu) ...'a karşılıksız olarak devrettiği anlaşılmaktadır. Davalı, bu kazandırmaların, miras payına mahsuben verilmediğini ve mirasbırakanın, kendisini iadeden muaf tuttuğunu ispat edememiştir. Davalının Türk Medeni Kanununun 641. maddesine dayalı bir tazminat isteği de yoktur. Davalı, şirket hisselerinin devrinin borç mahsubuna yönelik olduğunu da kanıtlayamamıştır. O halde davalıya yapılan bu kazandırmaların denkleştirmeye tabi olacağında kuşku bulunmamaktadır. " ( Yargıtay 2. HD'nin 09/10/2007 tarihli ve 2006/18009 E., 2007/13692 K. )


"...Dava konusu paranın mirasbırakan tarafından davalı oğlu adına açılan hesaba yatırıldığı mahkemenin kabulündedir. Mirasbırakanın altsoy lehine yaptığı sağlararası kazandırmalar kural olarak miras payına mahsuben yapılmış sayılır ve denkleştirmeyi sağlamak için iadeye tabidir. Mirasbırakan kazandırmanın denkleştirmeye tabi olmadığını açıkça belirtmediği gibi davalıda kazandırmanın iadeye tabi olmadığını kanıtlayamamıştır. (TMK.md.669/2) O halde dava konusu paranın mirasta denkleştirme hükümleri çerçevesinde (TMK.md.671 vd.) iadesine karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. " ( Yargıtay 2. HD'nin 13/07/2009 tarihli ve 2008/8122 E., 2009/13858 K. )


"...Dava konusu taşınmaz mirasbırakan ...'nin sağlığında sağlar arası işlemle alt soyu olan davalının babasına devredilmiştir. Mirasbırakanın sağlığında, altsoyuna yaptığı karşılıksız kazandırmalar, aksi mirasbırakan tarafından açıkça belirtilmiş olmadıkça onun miras payına mahsuben yapılmış sayılır ve denkleştirmeye tabidir. " ( Yargıtay 8. HD'nin 19/06/2014 tarihli ve 2013/20910 E., 2014/12818 K. )


"...Kazandırmanın, miras payına mahsuben verilmediğini, başka bir ifade ile denkleştirmeye tabi olmadığını veya mirasbırakan tarafından iadeden muaf tutulduğunu ispat yükümlülüğü lehine teberru yapılan altsoya düşer." ( Yargıtay HGK'nun 21/10/1992 tarihli ve 1992/2-536 E., 1992/620 K. )
Yargıtay tarafından değişik tarihlerde verilen kararlar gözetildiğinde, hukuki öngörülebilirlik ve içtihat tutarlılığının sağlandığı açıktır.


Yukarıda yer verilen ilgili hukuk ve içtihatlar ile bilimsel görüşler gözetildiğinde, denkleştirmeye karar verilebilmesi için bazı şartların bir arada bulunması gerekmektedir. Bunlar;


a) Karşılıksız ( ivazsız ) bir kazandırmanın varlığı,
b) Sağlararası bir kazandırma olması,
c) Mirasbırakanın malvarlığından bir kazandırma yapılması,
d) Kazandırmanın yasal mirasçıya yapılması,
e) Kazandırmanın mirasçının miras payına mahsuben yapılmış olmasıdır.    

8 Eylül 2023 Cuma
© 2024 AS-Hukuk Tüm Hakları Saklıdır.