9. Hukuk Dairesi

 

2015/8482 E. , 2018/1283 K. 

 

DAVA : Davacı, fark kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

 

Y A R G I T A Y K A R A R I

 

A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, davacının 13.09.1985 yılında ..... kapsamında çalışmaya başladığını, bankanın daha sonra ..... devredildiğini, bu sebeple 20.02.2002 tarihli iş sözleşmesi ile ......bağlı olarak ..... çalışmaya devam ettiğini, 02.01.2014 tarihinde davalı bankanın istemi ile emeklilik sebebi ile iş akdinin sona erdiğini, davalı bankanın 20.02.2002-02.01.2014 tarihleri arasına ilişkin 16.540,48 TL. kısmi kıdem tazminatı ödediğini, davalı bankanın tüm aktif ve pasifiyle birlikte ...... devraldığını, davacının tüm hizmet döneminden devralan işverenin sorumlu olduğunu, 13.09.1985- 20.02.2002 tarihleri arasındaki kıdem tazminatı farkının ödenmediğini iddia ederek kıdem tazminatı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

 

B) Davalılar Cevabının Özeti: Davalı vekili 25.11.2000 tarihli 4603 sayılı Kanun ile banka personelinin özel hukuk hükümlerine göre istihdam sürecinin başladığını, söz konusu Kanundan önce banka personelinin 657 sayılı Kanuna göre istihdam edilmekte iken bu Kanundan sonra özel hukuk hükümlerine göre istihdam edildiğini, davacının da işçi statüsünde çalıştığı 28.02.2002 ile iş sözleşmesinin emeklilik sebebi ile sona erdiği 02.01.2014 tarihine kadarki dönem için kıdem tazminatının eksiksiz ödendiğini, davacının eski dönem çalışması bakımından Emekli Sandığı tarafından emekli ikramiyesi ödenmesi gerektiğini, bu dönemden davalı bankanın sorumlu olmadığını, davacının davalıyı ibra ettiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

 

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, davacının 13/09/1985 tarihinde ..... Bankası'nda .... kapsamında çalışmaya başladığı, 20/02/2002-02/01/2014 tarihinde ..... bağlı olarak hizmetinin bulunduğu, davalı kurum tarafından 20/02/2002-02/01/2014 tarihine ilişkin kıdem tazminatı ödemesinin yapıldığı, sunulan işyeri kayıtlarının incelenmesinde davalı bankanın kapanan Emlak Bankası'nı devraldığı, bu bankada geçen çalışma dönemine ilişkin kıdem tazminatını ödediğini iş sözleşmesi ile kabul ettiği, davalı bankanın bir kamu kuruluşu olmadığı gibi davacının da memur statüsünde çalışan olmadığı belirtilerek, davanın kabulüne karar verilmiştir.

 

D) Temyiz: Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

 

E) Gerekçe:

 

İş sözleşmesinin 5. maddesinin yorumu ve kıdem tazminatı tavanı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur. 1475 sayılı Kanunun 14. maddesinde, “Toplu sözleşmelerle ve hizmet akitleriyle belirlenen kıdem tazminatlarının yıllık miktarı, Devlet Memurları Kanununa tabi en yüksek Devlet memuruna 5434 sayılı......hükümlerine göre bir hizmet yılı için ödenecek azami emeklilik ikramiyesini geçemez” hükmüne yer verilmiştir. Belirtilen üst sınır, “genel tavan” olarak adlandırılabilir. En yüksek devlet memuru da Başbakanlık Müsteşarı olduğundan genel tavan, bu görevdeki kişinin emekliliği halinde Emekli Sandığınca ödenecek olan bir yıllık ikramiye oranını geçemeyecektir. Genel tavan, iş sözleşmesinin feshedildiği andaki tavandır. Önelli fesih halinde önelin son bulduğu tarih tavanın tespitinde dikkate alınır. İstirahat raporu içinde iş sözleşmesinin işverence feshi halinde ise rapor bitimi tarihi feshin yapıldığı tarih olarak sayılacağından, bu tarihteki tavan gözetilmelidir. İşverence ihbar öneli tanınmaksızın işçinin iş sözleşmesinin feshine rağmen ihbar tazminatının ödenmemiş olması halinde de önel süresi içinde meydana gelen tavan artışından işçinin yararlanabileceği Dairemizce kabul edilmektedir (Yargıtay 9.H.D. 13.04.1998 gün 1998/ 4280 E, 1998/ 6443 K.) Özel tavan ise 1475 sayılı Kanunun 14/6. fıkrasında öngörülmektedir. Buna göre, işçinin iş sözleşmesinin yaşlılık veya malullük aylığına hak kazanması ve.....tabi olarak hizmetlerinin bulunması durumunda son kamu kurumu işverenince ..... tabi hizmetleri için ödenmesi gereken kıdem tazminatı tutarı, anılan kanun hükümlerine göre ödenmesi gereken emeklilik ikramiyesi için öngörülen miktarı geçemez. Bir başka anlatımla işçiye ödenmesi gereken kıdem tazminatı tutarı o işçinin ...... tabi hizmetleri karşılığında kendisine ödenmesi gereken emeklilik ikramiyesini aşamaz.

 

Bu özel tavan, işçinin yaşlılık veya malullük aylığının başlangıç tarihi esas alınarak belirlenir. Dairemizin istikrar kazanmış olan uygulaması bu doğrultudadır. (Yargıtay 9.HD. 27.03.2006 gün 2005/ 29328 E, 2006/ 7379 K.) Kıdem tazminatının tabanını 1475 sayılı Kanunun 14. maddesinde öngörülen her yıl için 30 günlük ücret oluşturur. Aynı maddede 30 günlük sürenin hizmet akitleri veya toplu iş sözleşmeleri ile işçi lehine olarak arttırılabileceği öngörülmüştür. 4857 sayılı İş Kanunu'nun yürürlülüğü öncesinde 1475 sayılı Kanunun 98/D maddesine kıdem tazminatının yasaya aykırı olarak ödenmesi cezai yaptırıma bağlanmıştı. Sözü edilen hüküm 4857 sayılı İş Kanunu döneminde yürürlükten kaldırılmış olsa da tavanı öngören 14. madde halen yürürlüktedir. Buna göre kıdem tazminatı tavanını öngören hükmün mutlak emredici olduğu kabul edilmelidir. Dairemizce de kıdem tazminatı tavanının yasada emredici şekilde düzenlendiği ve işçi yararına olsa da tavanı arttıran ya da tümüyle ortadan kaldıran sözleşme hükümlerinin geçerli olmadığı sonucuna varılmıştır. (Yargıtay 9. HD. 04.05.2009 gün 2007/ 40721 E, 2009/ 12414 K ve Yargıtay 9. HD. 19.03.2009 gün 2007/ 39256 E, 2009/ 7460 K). 5434 sayılı Kanuna tabi hizmetlerinin tamamı için kıdem tazminatı ödeneceğini öngören kanun ya da sözleşme hükümleri 1475 sayılı Kanunun 14. maddesinin 6. fıkrasındaki özel tavanı bertaraf etmez.

 

Yargıtay 9.HD. 08.04.2003 gün 2002/21820 E, 2003/ 5911 K. Dosya içeriğine göre, davacının 13.09.1985 tarihinde davalı tarafından devralınan ...... Bankasında çalışmaya başladığı, 15.09.1990 tarihinde 657 sayılı Kanun kapsamında memuriyete geçtiği, 28.02.2002 tarihinde ise davalı nezdinde iş sözleşmesi ile çalışmaya başladığı, 02.01.2014 tarihinde emeklilik sebebiyle iş sözleşmesinin sona erdiği ve davalı tarafından 28.02.2002- 02.01.2014 tarihleri 01/09/2022 için hizmet akdi ile geçen dönem için 16.414,94 TL. kıdem tazminatı ödemesi yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacıya 01.02.2014 tarihinde...... tarafından ise memuriyette geçen süre için 61.221,07 TL. ikramiye ödemesi yapılmıştır. İkramiye ödemesinin davacının memuriyete geçmeden önce 13.09.1985- 15.09.1990 tarihleri arası iş sözleşmesinde geçen süreyi kapsayıp kapsamadığı anlaşılamamaktadır. Yukarıda açıklandığı gibi kıdem tazminatı tutarı ikramiye ödemesini geçememektedir. Dolayısıyla ikramiye ödemesi yapılan dönem için emekli olduğu tarihteki ücret üzerinden fark kıdem tazminatı hesaplanması doğru değildir. Bu nedenle davacının memuriyet dönemi dışında geçen 13.09.1985- 15.09.1990 tarihleri arasındaki çalışma süresinin ....... tarafından ikramiye ödemesinde dikkate alınıp alınmadığı araştırılmalı, bu dönemde ödeme yapılmadığının tespiti halinde bu dönem için emekli olduğu tarihteki ücret üzerinden fark kıdem tazminatı hesaplanıp hüküm altına alınmalıdır.

 

F) SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

1 Eylül 2022 Perşembe
© 2024 AS-Hukuk Tüm Hakları Saklıdır.