5. Hukuk Dairesi 2021/8767 E. , 2022/1523 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Yapılan incelemede; davacılar murisi ...'in dava konusu 46 parsel sayılı taşınmazdaki hissesine karşılık 520,67 m²'lik yeri bulunmakta iken, ...'nca yapılan imar uygulaması sonucu tamamının yola terk edildiği, yine davacılar murisi ...'in dava konusu 231 parsel sayılı taşınmazdaki hissesine karşılık 1.524 m²'lik yeri bulunmakta iken, ...'nca yapılan imar uygulaması sonucu 409,39 m²'lik kısmı düzenleme ortaklık payı olarak düşüldükten sonra, 1.114,61 m²'lik yer tahsis edilmesi gerekirken, toplam 934,72 m²'lik 502 ada 1, 4, 9 ve 524 ada 1 ve 8 parsel sayılı taşınmazların davacılar murisi ... adına tescil edildiği ve aynı imar uygulamasında 246 m²'lik kısmın yola terk edildiği dosya kapsamındaki şuyulandırma cetvellerinden anlaşılmaktadır.
Davalı ...'nın 11.07.2013 tarihli ve 10.04.2019 havale tarihli yazılarında ise, ... yönünden 520,67 m²'lik hisseden % 33 oranında düzenleme ortaklık payı kesildikten sonra geri kalan alanın şuyulandırma cetvelinde yola terk edildiği, ... yönünden özel parselasyon planının mevcut olduğu, her ne kadar özel parselasyon krokisi yapılan araştırmalara rağmen bulunamamışsa da bu plan kapsamında ilk satıcı sıfatıyla hisseli satış yaptığının tapu kütüğünden anlaşıldığı, yolda kalan kısımlara ait hisseleri uhdesinde bıraktığı ve 246 m²'lik kısmın yolda kalmasından dolayı 2981 sayılı Kanunun 10/b maddesinin 2.bendi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 35.maddesi uyarınca bedelsiz olarak terkin edildiği, böylece ...'e 66,11 m² fazla yer verildiği ve parsel malikleri aleyhine ipotek konulması gerektiği belirtilmektedir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;
1-) 6100 sayılı HMK'nın 33. maddesi gereğince; maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hâkime aittir.
Dava, bedele dönüştürülen pay karşılığının artırılması istemine dayalı olarak açılmış ise de; maddi vakıaların değerlendirilmesi sonucu davacılar murislerinin payına kamulaştırmasız el atıldığı ve davacıların talebinin kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmaz bedelinin tahsili niteliğinde olduğu bu kez yapılan incelemede anlaşılmakla, uyulan bozma ilamının maddi hataya dayandığı ve maddi hataya dayalı bozma kararının taraflar bakımından usulî kazanılmış hak oluşturmayacağı gözetilerek; davacılar murislerinin payına isabet eden kısımların dava tarihi itibariyle değerinin tespit edilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-) Davacılar murisi ... ve ...'e ait paylardan şuyulandırma cetveline göre yola terk edilen kısımlara ilişkin, ilgili Tapu Müdürlüğü ile Kadastro Müdürlüğünden dava konusu ... ve ... parsel sayılı taşınmazlara ait özel parselasyon krokisi olup olmadığı sorulup, özel parselasyon krokisi temin edildiği takdirde taşınmazlar başında keşif yapılıp, özel parselasyon haritası zemine uygulanarak, tüm paydaşlar da dinlenmek suretiyle taşınmazda fiili taksim yapılıp yapılmadığı fiili kullanım nedeniyle halihazırdaki yolların özel parselasyonda yol olarak bırakılıp bırakılmadığı, fiili taksim varsa, fiili taksim sonucu davacılar murislerine düşen yer net olarak belirlenip sonucuna göre hüküm kurulması, özel parselasyon krokisinin temin edilememesi veya fiili taksimin mahallinde tespit edilememesi halinde ise, davacılar murisleri uhdesinde kalan ve bedelsiz terkin edilen kısımların fiilen yol olarak kullanıldığının ispat edilemediği kabul edilerek ... yönünden eksik verilen 179,89 m² üzerinden, ... yönünden ise payı denetlenerek ulaşılacak miktar üzerinden hesaplama yapılması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-) Dosya kapsamında yer alan şuyulandırma cetveline göre 5.320 m² alana sahip olan dava konusu 46 parsel sayılı taşınmazda davacılar murisi ...'in 1562/15960 hissesine karşılık 520,67 m²'lik kısımda hak sahibi olduğu ve tamamının yola terk edildiği sonucuna varıldığı halde, 46 parsel sayılı taşınmaza ilişkin tapu kayıtları getirtilip ...'in payı denetlenmeden eksik incelemeyle hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, gerekçesi gösterilmeden 46 parsel sayılı taşınmazın alanı 15.960 m² olarak esas alınmak suretiyle, ...'in payından % 33 oranında düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılarak 1.041,33 m² üzerinden hesaplama yapılması,
4-) Hak sahibi ... ve ... ile davacılar arasındaki hukukî ilişkiyi sağlayan veraset ilamları dosyaya getirtilip, davacıların dava ehliyetinin denetlenmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 07/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
29 Ocak 2023 Pazar