T.C.

Yargıtay 

21. Hukuk Dairesi   

      2016/4019 E.  ,  2016/7177 K.

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın, ve işçilik alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.


Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.


Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava, davacının davalı işverene ait işyerinde çalışırken, 13.11.2005 tarihinde iş kazası geçirdiği, daha sonra işverence alacakları ödenmeden 14.3.2006 tarihinde haksız yere iş aktinin feshedildiğinden, hem iş aktinin feshinden dolayı hem de uğramış olduğu iş kazasından dolayı manevi zararlarının giderilmesi ile bir kısım işçilik alacaklarının davalı işverenden istemine ilişkindir.


Mahkemece, fazla çalışma ve dini-milli bayram alacaklarına hükmedilmiş, diğer talepler birlikte iş kazasından kaynaklanan manevi tazminat isteminin de reddine karar verilmiştir.


Dosya kapsamına göre davacının iş kazası geçirdiği sabit olup, bu kaza nedeniyle sağ ayak baş parmağından yaralandığı, kazanın meydana gelişinde davacı kazalının %30 oranında, davalının ise %70 oranında kusurlu oldukları anlaşılmaktadır.


Gerek mülga BK'nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı TBK'nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi zarar adı ile ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür.


Somut olayda, davacının iş kazasına maruz kaldığı ve vücut bütünlüğünün zarara uğramış olduğu, bu nedenle üzüntü ve elem duyacağı, ruh bütünlüğünün ihlalinin de cismani zarar kavramına dahil bulunduğu söz götürmez. Hal böyle olunca da yukarıda anılan koşulların oluştuğu dikkate alınarak muhik bir manevi tazminata karar verilmek gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir

Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.


SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 
21/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

22 Ekim 2017 Pazar
© 2024 AS-Hukuk Tüm Hakları Saklıdır.