13. Hukuk Dairesi         2016/22516 E.  ,  2019/12393 K.

  •  


"İçtihat Metni"



MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
DAVACI-BİR.DOS.DAVACISI : ... vekili avukat ...
DAVALI-BİR.DOS.DAVALISI : ... vekili avukat ...


Taraflar arasındaki asıl davada, itirazın iptali birleşen davada alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.


KARAR


Davacı; asıl davada, kendisinin avukat olduğunu, davalıyı aralarında imzalanan 27.09.2004 tarihli ücret sözleşmesi kapsamında Ulukışla Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2003/336 Esas sayılı dosyasında vekil olarak temsil ettiğini, davanın kabulü ile sonuçlanarak kararın kesinleştiğini, ancak davalı tarafından sözleşmede kararlaştırılan 17.500,00 TL vekalet ücretinin ödenmediğini, bu nedenle davalı aleyhine ... 12. İcra Müdürlüğü'nün 2014/18895 Esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlattığını, davalının takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine alacağın %20'si oranında inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiş; birleşen davada ise davacı, davalıyı Ulukışla Asliye Hukuk Mahkemesi'nde aleyhine açılan birçok davada davalı vekili sıfatıyla temsil ettiğini, vekil olarak görevini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, ilgili davalarda karar verildikten sonra davalı tarafından 17.11.2014 tarihinde haksız olarak azledildiğini, davalının aralarında sözleşme bulunmaması nedeniyle Avukatlık Kanunu'nun 164/4. maddesine göre ödemesi gereken 107.829,00 TL vekalet ücreti ile ilgili davalarda mahkeme tarafından hükmedilen karşı yan vekalet ücreti olarak 27.000,00 TL'yi ödenmediğini ileri sürerek, toplam 135.729,00 TL vekalet ücreti alacağının yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.


Asıl ve birleşen davada davalı; davanın reddini dilemiştir.


Mahkemece, asıl davanın kabulüne, takibin devamına, asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalı taraftan tahsiline, birleşen davanın kısmen kabulü ile 26.959,69 TL'nin dava tarihi olan 29.01.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.


1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.


2-Birleşen dava, vekalet sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsiline ilişkindir. Davacı, davalıyı belirttiği birçok dosyada davalı vekili olarak temsil ettiğini, vekil olarak görevini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, ancak davalıyı temsil ettiği davalarda karar verildikten sonra haksız olarak azledildiğini ileri sürerek, Avukatlık Kanunu'nun 164/4. maddesi kapsamında belirlenecek vekalet ücreti ile mahkeme tarafından hükmedilen karşı yan vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; mahkemece, birleşen davada davalının azlinin haksız olduğu, bu nedenle davacının davalıyı temsil ettiği davalarda davalının miras payı oranına düşen tazminat üzerinden Avukatlık Kanunu'nun 164/4. maddesine göre vekalet ücreti talep edebileceği, ancak davalının mahkeme tarafından hükmedilen karşı yan vekalet ücretini tahsil etmemesi nedeniyle davacının da karşı yan vekalet ücretini davalıdan tahsil etme hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.


Avukatlık Kanununun 171/1. maddesinde düzenlenen "Avukat üzerine aldığı işi kanun hükümlerine göre ve yazılı sözleşme olmasa bile sonuna kadar takip eder." ve "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 2 nci maddesinde düzenlenen "... avukatlık ücreti, kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemler ücreti karşılığıdır." Hükümleri gereğince avukat, aksine sözleşme yoksa, işi sonuna kadar takip edip sonuçlandırmadan ücretini talep edemez. (Bkz. Aynı doğrultuda Bkz. HGK. 23.03.1983 4/562-156; HGK. 03.07.1987 3/92-599; 13. HD. 2005/15433 E.2008/3694 K.; 13. HD. 2008/6280 E. 2008/11580) Ancak haksız azil halinde, avukatın işe devam etme olanağı mevcut olmadığından, avukat, azil tarihi itibariyle muaccel olan vekalet ücreti alacağının ödetilmesini talep edebilir. Mahkemenin de kabulünde olduğu gibi davacının azli haksızdır. Bu nedenle davacı avukat, tahsil edilmemiş olsa dahi karşı yan vekalet ücretine hak kazanmıştır. Hal böyle iken, mahkemece, birleşen davada belirtilen husus dikkate alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.


SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 298,85 TL harcın davacı-bir.dos.davacısına iadesine, HUMK'nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu asıl dava yönünden kapalı, HUMK'nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu birleşen dava yönünden açık olmak üzere, 11/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

4 Şubat 2020 Salı
© 2024 AS-Hukuk Tüm Hakları Saklıdır.