T.C.
YARGITAY
17. HUKUK DAİRESİ
2014/22479 E. , 2017/5591 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 16.05.2017 Salı günü davalı ... ... A.Ş vekili Av. ... geldi. Davacı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, murisin yolcu olarak bulunduğu davalıya zorunlu trafik sigortalı traktörün yaptığı tek taraflı trafik kazası sonucu murisin vefat ettiğini, murisin inşaat işçisi olup inşaat sezonu dışındaki zamanlarda işçi olarak çalıştığını, müvekkillerinin murisin eşi ve çocukları olup destekten yoksun kaldıklarını beyanla, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 100.000 TL maddi tazminatın davalıya başvuru tarihi olan 01/02/2012 tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiş, bedel artırım dilekçesinde artırılan bedeli 120.000 TL göstererek, bilirkişi raporundaki hesaplamaya göre %50 kusur oranı düşülmeden, evlenme indirimi ve ödemeler tenzil edildiğinde davacı ... için bakiye 151.820 TL, davacı ... için bakiye 14.756 TL, davacı ... için bakiye 18.680 TL alacağı olduğunu, poliçe limitinin 220.000 TL olup toplam bakiye alacağının 185.256 TL olduğunu beyan etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin ölüm halinde şahıs başına 225.000 TL ile sınırlı sorumlu olduğunu, müvekkilinin 10.5.2012 tarihinde davacı ...'ye 62.382,41 TL, ... 7.664,51 TL, ... 9.514,57 TL olmak üzere toplam 79.561,49 TL destekten yoksun kalma tazminatı ödediğini, murisin kusurunun ve ... tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının tespiti gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile, davacı ... lehine 107.003,00 TL ... lehine 14.756,00 TL, ... lehine 18.679,53 TL olmak üzere toplam 140.438,53 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 01/02/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile ayrı ayrı davacılara ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava kazadan kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.Bir insanın ölümü hukuki anlamda bir zarar olmamakla beraber, bu yüzden yine de bazı zararlar meydana gelmiş olabilir. İşte BK'nın 45/II. maddesinin (6098 sayılı TBK m. 53) öngörmüş olduğu hal, ölüm sonucu vukua gelen bir kısım zararların tazminini hükme bağlamaktadır. Bu hükme göre, ölenin yardımından faydalananlar, bu yüzden yoksun kaldıkları faydayı, tazminat olarak, sorumludan isteyebilirler. Buna "destekten yoksun (muinden mahrum) kalma tazminatı" denir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yani haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse BK'nın 45/II. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir.
Destekten yoksunluk zararının hesabında müteveffanın gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır.Dava dilekçesinde desteğin inşaat işçisi olup inşaat sezonu dışındaki zamanlarda işçi olarak çalıştığı iddia edilmiş, hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün bir inşaat ustasının 2011 yılında birim fiyatlara göre net 1.192,5 TL aldığına dair 4.1.2013 havale tarihli müzekkere cevabı esas alınarak, asgari ücretin 1,8 katına göre hesaplama yapılmıştır. Sosyal ekonomik durum araştırmasına göre murisin kaza tarihinden 2-2,5 ay önce park ve bahçeler müdürlüğüne işçi olarak girdiği, aylık 750 TL maaş aldığı, burada işe başlamadan önce günlüğü 80 TL'den inşaatlarda çalıştığı belirtilmiştir. Murisin kaza tarihinde Turhal Belediyesi'nin hizmet alımı işini yapan ... İnş. Turizm Taşımacılık Gıda Temizlik Hizm. San ve Tic Ltd Şti.'de işçi olarak çalıştığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece murisin 20.1.2012 kaza tarihine kadarki bordroları ilgili yerden temin edilerek, davalı lehine oluşan kazanılmış haklar saklı kalmak kaydıyla, sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiştir.3-5510 sayılı Yasa'nın 21. maddesinde; "İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır. İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücu edilir. İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık; kamu görevlileri, er ve erbaşlar ile kamu idareleri tarafından görevlendirilen diğer kişilerin vazifelerinin gereği olarak yaptıkları fiiller sonucu meydana gelmiş ise, bu fiillerden dolayı haklarında kesinleşmiş mahkumiyet kararı bulunanlar hariç olmak üzere, sigortalı veya hak sahiplerine yapılan ödemeler veya bağlanan gelirler için kurumuna veya ilgililere rücu edilmez. Ayrıca, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölümlerde, bu Kanun uyarınca hak sahiplerine bağlanacak gelir ve verilecek ödenekler için, iş kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesinde kusuru bulunan hak sahiplerine veya iş kazası sonucu ölen kusurlu sigortalının hak sahiplerine, Kurumca rücu edilmez." düzenlemesi getirilmiştir.
Somut olayda davacıların desteği belediyenin hizmet alım işini yapan özel bir şirkette işçi olup, olay günü işçilerle birlikte yolcu konumunda belediyeye ait traktörle ağaç budama işine giderken meydana gelen tek taraflı trafik kazası sonucu vefat etmiştir. Davalı tarafça cevap dilekçesinde davacılara ...'dan ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması talep edilmiş ve mahkemece ...'ya bu konuda müzekkere yazılmış ise de, ...'nın 4.2.2013 tarihli yazı cevabında sadece davacıların ... kaydı olmadığının belirtilmesiyle yetinilmiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Bu durumda mahkemece ...'na tekrar müzekkere yazılarak davacı mirasçılara iş kazası nedeniyle ölüm geliri bağlanıp bağlanmadığı, bağlanmış ise rücuya tabi olup olmadığı ve ilk peşin sermaye değeri sorulmak suretiyle, rücuya tabi ise ilk peşin sermaye değerlerinin hesaplanan tazminattan mahsubu için ek rapor aldırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu hüküm kurulması isabetli olmamıştır.
4-Kabule göre de, zorunlu mali mesuliyet sigortasında rizikonun gerçekleşmesi halinde sigortacının ödeyeceği tazminat Karayolları Trafik Kanunu'nun 91. maddesinin göndermesiyle aynı yasanın 85/1. maddesine göre, ... ettiren işleten tarafından motorlu aracın işletilmesi sonucunda ortaya çıkan maddi zararlar ile kişinin yaralanması veya ölmesi gibi bedeni zararlara ilişkin olmaktadır. Karayolları Trafik Kanunu 93. maddesi uyarınca zorunlu mali mesuliyet sigortacısı limitle gerçek zarardan sorumludur. 3. kişilerin bu miktarı aşan kısım için bakiye zararlarından işleten şahsen sorumludur. Yine zorunlu mali mesuliyet sigortasına ilişkin tarifede bu tür ... ile teminat altına alınan sorumluluk miktarları kişi başına ve kaza başına olmak üzere iki yönlüdür. Rizikonun gerçekleşmesi ile bir kişi yaralanmış ya da ölmüş ise veya tek hasar olmuşsa, poliçede gösterilen asgari had, birden fazla zarar oluşmuşsa azami hadden ancak Karayolları Trafik Kanunu 96. madde uyarınca oranlama (garameten) yoluyla sorumludur.
Somut olayda hesap bilirkişisi tek taraflı kazada sadece sürücünün %50 kusur oranına göre davacı ... için 44.718,3 TL, davacı ... için 3.545,7 TL, davacı ... için 4.582,4 TL maddi tazminat hesaplaması yapmış, davacılar ıslah dilekçesinde bilirkişi raporundaki hesaplamadan tam kusura göre, %17 oranında evlenme indirimi ve davalı tarafça davadan sonra davacılara yapılan toplam 79.561,49 TL ödemeyi ayrı ayrı tenzil ederek davacı ... için 151.820 TL, davacı ... için 14.756 TL, davacı ... için 18.680 TL destekten yoksun kalma tazminatı talep etmiştir. Mahkeme gerekçesinde davacı ... lehine 151.819,19 TL, ... lehine 14.756,19 TL, ... lehine 18.679,53 TL olmak üzere toplam 185.254,91 TL bakiye destekten yoksun kalma tazminat haklarının bulunduğu, davalının poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davacı vekilinin talebi doğrultusunda maddi zarardan sorumlu olacağı belirtilerek davacı ... lehine 107.003,00 TL, Hüseyin lehine 14.756,00 TL, Arda lehine 18.679,53 TL olmak üzere toplam 140.438,53 TL'ye hükmedilmiştir. Zorunlu trafik sigortası poliçesinde kaza tarihinde geçerli kişi başına ölüm halinde teminat limiti 220.000 TL olup davalı ... şirketince davacılara yapılan toplam 79.561,49 TL ödeme de gözetildiğinde ıslah dilekçesindeki talepler toplamı poliçe limitini aştığından, mahkemece tüm davacılar için garameten paylaştırma yapılması gerekirken, poliçe limitini aşan kısmın sadece davacı ...'nin tazminatından tenzil edilmesi doğru görülmemiştir.
5-Her ne kadar davacı ...'nin davayı kendisine asaleten, hala reşit olmayan çocukları Hüseyin ve Arda'ya velayeten açtığı karar başlığında belirtilmemiş ise de, bu husus mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak değerlendirilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2), (3) ve (4) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.480,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 16.5.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.