7. Hukuk Dairesi         2021/5671 E.  ,  2022/6264 K.

 

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24/07/2018 tarihinde verilen dilekçeyle önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28/01/2021 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından talep edilmiştir. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesinin hükmünün kaldırılmasına, vekalet ücreti yönünden yeniden hüküm tesisine dair verilen kararın davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne, duruşma isteminin miktar itibariyle reddine karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.


K A R A R


I.DAVA


Davacı vekili, davacının Adana ili, ... ilçesi, ... Köyü 324 parsel sayılı taşınmazda 13/80 hisse oranında malik olduğunu, davalı ...'nin aynı parselde hissedar olan ...'a ait 56/840 hisseyi 25/06/2018 tarihinde davacının bilgi ve rızası hilafına satın aldığını, taşınmazın tarla vasfında olduğunu, normal şartlarda bu özellikte bir mülkün gerçek değerinin en fazla 20.000,00 TL olacağını, ancak ön alım hakkını kullanmasına engel olmak için bunun kat kat üzerinde bir satış bedeli gösterildiğini, satış bedelindeki muvazaa nedeniyle taşınmazın gerçek değeri ve bu değere tekabül eden yarı oranındaki tapu harcı hesaplanarak depo kararı verilmesini ve akabinde davalı adına kayıtlı 56/840 payın satıcı ... adına tescilini, kabul edilmemesi halinde davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir.


II.CEVAP


Davalı vekili, davalının dava konusu taşınmazdaki dava dışı ...'a ait 1/15 hisseyi 25/06/2018 tarihinde 100.000,00 TL bedel karşılığında satın aldığını, davacının tahliye baskıları nedeniyle davalının satın almaya mecbur edildiğini, dava konusu taşınmazın fiilen taksim edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.


III.İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI


İlk derece mahkemesi, "davanın kabulüne; Adana ili, ... ilçesi, ... Köyünde bulunan 324 parsel sayılı taşınmazda davalı ... adına kayıtlı olan 56/840 paya ilişkin tapunun iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, mahkeme dosyasına depo edilen 102.000,00TL önalım bedelinin karar kesinleştiğinde davalıya ödenmesine, davacı lehine 13.640,00 TL vekalet ücreti takdirine," karar vermiştir.


IV. İSTİNAF


1.İstinaf Yoluna Başvuranlar


Davacı vekili ve davalı vekili, istinaf kanun yoluna başvurmuşlardır.


2.İstinaf Sebepleri


Davacı vekili; davalıya pay satan ...'ın taşınmazda kullandığı bir yer olmadığını, dava konusu hissede öteden beri müvekkilinin hak iddia etmesi nedeniyle bu hissenin nizalı olduğunu, taraflar arasında bu hususta görülüp müvekkili lehine karara bağlanan dava dosyaları bulunduğunu, bedelde muvazaa iddialarını yenilediklerini, davalının cevap dilekçesinde bedelin çok üstünde para ödendiği hususunu ikrar ettiğini, keşifte değer tespiti yapılıp beyanların da alındığını, bunların yanı sıra davalının 100.000,00TL hisse bedelini nasıl tedarik ettiği hususunun da araştırılmadığını belirterek yerel mahkeme kararını bedel yönünden istinaf ettiklerini ve kararın bu yönden kaldırılmasını talep etmiştir.


Davalı vekili; yerel mahkemenin fiili taksim hususunda hiç bir araştırma yapmadığını, bu husustaki beyan ve delillerin toplanmadan istinaf mahkemesi kararına dayanarak fiili taksim olgusunun kabul edilmesinin isabetsiz bulunduğunu, ilk derece mahkemesince davanın reddine ilişkin verilen ilk kararın usul ve yasaya uygun olduğunu, fiili taksim olgusunun keşif ve duruşmada dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile kanıtlandığını, taşınmazın bir bütün halinde kullanılmayıp ev, bahçe, tarla, dükkan ve değirmen gibi farklı şekillerde, değişik hissedarlarca kullanıldığını belirterek yerel mahkeme kararının itirazları doğrultusunda kaldırılıp davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.


3.Gerekçe ve Sonuç


Bölge Adliye Mahkemesince; "davacı taraf bedelde muvazaa, davalı taraf ise fiili taksim iddiasını ispatlayamadığından bu yöne değinen istinaf sebeplerinin reddine ancak davacı 20.000,00TL üzerinden davasını harçlandırıp tapuda gösterilen satış bedelinin muvazaalı olduğunu iddia ettiğinden ve yapılan yargılama sonucu davacının bu iddiası reddedilip tapudaki bedel ve alıcıya düşen masrafların toplamından oluşan 102.000,00 TL üzerinden dava kabul edildiğinden davacının muvazaa iddiasını ispatlayamadığı 80.000,00TL üzerinden davalı lehine vekalet ücreti verilmesi ve yargılama giderlerinin de bu doğrultuda oranlanarak taraflara yükletilmesi gerektiği, bu hususun kamu düzenine ilişkin olduğu gerekçesiyle davalı tarafın istinaf talebinin kabulü ile ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 28/01/2021 tarih ve 2020/68 Esas 2021/17 sayılı Kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile Adana ili, ... ilçesi, ... Köyünde bulunan 324 parsel sayılı taşınmazda davalı ... adına kayıtlı olan 56/840 paya ilişkin tapunun iptali ile davacı ... adına tesciline, dosyaya depo edilen 102.000,00 TL önalım bedelinin karar kesinleştiğinde davalıya ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin kabul ve reddedilen miktarlar doğrultusunda oranlanmasına" karar verilmiştir.


V.TEMYİZ


1.Temyiz Yoluna Başvuranlar


Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili ve davacı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.


2.Temyiz Sebepleri


Davalı vekili fiili taksim yönünden, davacı vekili ise bedelde muvazaa ile vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden hükmü temyiz etmiştir.

 

3.Gerekçe


3.1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme


Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.


3.2.Hukuki Sebep


İstinaf kanun yoluna getirilmeyen ve kamu düzenine ilişkin bir husus teşkil etmeyen konularda, istinaf eden tarafın aleyhine olacak şekilde hükmün kaldırılmasına karar verilerek yeni bir hüküm tesis edilemez; buna "aleyhine hüküm kurma yasağı" denir.
Tarafların, davanın görülmesi ve sonuçlandırılması için ödedikleri paraların tümüne yargılama giderleri denir. Keşif giderleri, tanık ve bilirkişiye ödenen ücret ve giderler, yargılama sırasında yapılan diğer tüm giderler, vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücreti yargılama giderleri kapsamındadır (HMK m. 323).
Kural olarak yargılama giderleri davada haksız çıkan yani aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilir (HMK m 326). Yargılama giderlerine mahkemece re'sen hükmedilir. Yargılama gideri tutarı, hangi tarafa ve hangi oranda yükletildiği ve dökümü hüküm altında gösterilir ( HMK m. 332 / 1, 2 ).


3.3.Değerlendirme


3.3.1.Davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, bu nedenle reddi gerekmiştir.


3.3.2.Davacı vekilinin vekalet ücreti ve yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
İncelenen dosya kapsamına göre; davacı vekili dava dilekçesinde, bedelde muvazaa iddiasında bulunarak önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuş, davalı ise fiili taksim nedeniyle davanın reddini savunmuştur.


İlk derece mahkemesi, 28.01.2021 tarihli kararında süresinde açılan davada, davacının bedelde muvazaa iddiasını yerinde bulmayarak tapuda belirtilen miktar üzerinden önalım talebini yerinde bulmakla davanın kabulüne karar vermiş ve tapuda gösterilen satış bedeli üzerinden davacı lehine vekalet ücretine hükmetmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından fiili taksim yönünden istinaf edildiği halde Bölge Adliye Mahkemesi, kamu düzeni teşkil ettiği gerekçesiyle davacının ispatlayamadığı 80.000,00TL üzerinden davalı lehine vekalet ücretine hükmetmiş ve yargılama giderini de davacı aleyhine olacak şekilde bu değer üzerinden oranlamıştır.
Öte yandan davacı taraf bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamamış olsa da, dava kabul edildiği takdirde yargılama giderinin tamamının davalı aleyhine hükmedilmesi gerekmektedir. Bu husus, davalı tarafından istinaf sebebi yapılsa dahi yargılama giderinin ispatlanamayan satış bedeli üzerinden oranlanması mümkün değildir.


6100 sayılı HMK'nun 355. maddesinde, "İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu re'sen gözetir." düzenlemesine yer verilmiş olup, kamu düzenine aykırılık halleri dışında kalan durumlarda, istinaf sebebi yapılmayan konuda Bölge Adliye Mahkemesinin resen inceleme yapması mümkün değildir.


Temyiz incelemesinde "aleyhine bozma yasağı" olarak çıkan bu ilke, istinaf yargılaması bakımından "aleyhine hüküm verme yasağı" olarak adlandırılabilir. (Hukukta İstinaf Uygulaması, Adem Albayrak/Cihat Arslan sf. 176)


Bütün bu açıklamalar ışığında; Bölge Adliye Mahkemesince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine aykırılık halleriyle sınırlı inceleme yapılması ile yetinilmesi gerekirken kamu düzeni teşkil etmeyen ve istinaf dilekçesinde belirtilemeyen bir hususta inceleme yapılarak davacı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden hüküm tesisi doğru görülmemiş, ne var ki bu hususlar kararın bozulmasını gerektirmediğinden aşağıdaki şekilde hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI.SONUÇ


Yukarıda (3.3.1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm ve davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (3.3.2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne; Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün "9" ve "10" numaralı bentlerinin hükümden çıkarılmasına, yerine "Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 13.640,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine" cümlesinin yazılmasına; hükmün 8. bendinde yer alan "yargılama giderinin" ibaresinden sonra gelen "bedeldeki kabul ve red oranına göre 383,34 TL'sinin" ibarelerinin hükümden çıkarılmasına, yine aynı bentte yer alan "kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına" ibaresinin de hükümden çıkarılmasına, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 370/2. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün DÜZELTİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 26.10.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

 

 

 

KARARA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME NOTUMUZ:

 

Mezkur kararda, vekalet ücreti ve yargılama gideri alacağının kamu düzeni teşkil etmediği,  bu hususta açık bir istinaf olmaması halinde istinaf incelemesinde bu hususta bir karar verilemeyeceğinin içtihat edildiği görülmektedir.

 

 

22 Aralık 2023 Cuma
© 2024 AS-Hukuk Tüm Hakları Saklıdır.