5. Hukuk Dairesi 2022/4976 E. , 2022/14866 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6.Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorum 1.Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerine ait Çorum İli, Merkez İlçesi, Ulukavak Mahallesi 66 ada 16 parsel sayılı taşınmaza yol yapımı suretiyle fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; el atma tarihinin tespit edilerek, 1983 yılından önce el atıldığının anlaşılması halinde uzlaşma dava şartı yerine getirilmediğinden davanın reddine karar verilmesini, davanın zamanaşımına uğradığını, dava konusu taşınmazın daha önce kamulaştırıldığını, bu hususun ilgili mercilerden araştırılmasını ve el atma tarihinde yürürlükte bulunan mevzuata ve taşınmazın niteliklerine göre değerlendirme yapılması gerektiğini belirtmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve el atma tazminatının tespiti ile davalı idareden tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; emsal karşılaştırmasının Kanun'un aradığı şartlara uygun olarak yapılmadığını ve dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin yüksek olduğunu belirtmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, bilirkişi raporunda taşınmaz için belirlenen bedelin uygun olduğu gerekçesiyle davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın daha önce kamulaştırıldığını, mahkemece ilgili noterlik ve banka şubesi nezdinde yapılan araştırmalar sonucunda üzerinden on yıldan uzun süre geçmesi nedeniyle kamulaştırma işleminin tamamlandığına veya bedelin ödendiğine ilişkin belgelerin temin edilememesinin müvekkili idarenin sorumluluğunda bulunmadığını, bu durumun iddianın ispatlanamaması olarak yorumlanmasının hukuka aykırı olduğunu, emsal karşılaştırmasının Kanun'un aradığı şartlara uygun olarak yapılmadığını, dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin yüksek olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu malikleri ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. Anayasa'nın "Mülkiyet hakkı" kenar başlıklı 35 inci maddesi şöyledir:
"Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir.
Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir.
Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz."
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: "... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi."
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile "... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ..." karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) "Hakların sınırlandırılması ve mülkiyetin idareye geçmesi" kenar başlıklı 25 inci maddesinin birinci fıkrasının ilgili bölümü şöyledir:
"Hakların kullanılması ve borçların yerine getirilmesi bakımından kamulaştırma işlemi, mal sahibi için 10 uncu madde uyarınca mahkemece yapılan tebligatla başlar."
5. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun "İspat yükü" kenar başlıklı 6 ncı maddesi şöyledir:
"Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."
6. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) "İspat yükü" kenar başlıklı 190 ıncı maddesinin ilgili bölümü şöyledir:
"(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir."
3. Değerlendirme
1. Arsa niteliğindeki Çorum İli, Merkez İlçesi, Ulukavak Mahallesi 66 ada 16 parsel sayılı taşınmaza emsal incelemesi yapılarak değer biçilmesi ve alınan rapor uyarınca bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.
2. 2942 sayılı Kanun'un 25 inci maddesi uyarınca hakların kullanılması ve borçların yerine getirilmesi bakımından kamulaştırma işlemi, mal sahibi açısından, usulüne uygun olarak yapılan tebligatla başlar. Bir kısım davacılar murisi Ali oğlu Dursun Çiftbaş adına noter kanalıyla çıkartılan kamulaştırma tebligatının 30.05.1985 tarihinde muhatabı yurt dışında olduğundan iade şerhi ile iade edildiği, bir kısım davacılar murisi Osman oğlu Hasan Çelik adına noter kanalıyla çıkartılan kamulaştırma tebligatının ise 27.05.1985 tarihinde köy muhtarı Adil Yetim'e tebliğ edildi şerhi ile tebliğ edildiği anlaşılmakta olup, 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve ilgili Tüzük gereğince yapılan tebligat geçersizdir. Buna göre; davacılar murisleri yönünden kesinleşmiş bir kamulaştırmadan bahsedilemeyeceğinden, dosyanın esasına girilerek karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
3. Yukarıda yapılan açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı idareden tahsiline, dava konusu taşınmazın davacılar adına olan tapu kaydının iptali ile davalı idare adına tesciline ilişkin İlk Derece Mahkemesinden verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davalı idare vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,27.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.