Doktor hatasından (diğer bir ifadeyle tıbbi kötü uygulamadan) kaynaklı yaralanma ve ölüm hallerinde zarar görenler tarafından, uygulamayı yapan doktor ve çalışmakta olduğu hastaneye karşı tazminat davası açılabilmektedir. Bu davalarda uygulanacak zamanaşımı süresi önem arz etmektedir. Zira davanın hukuksal nitelemesine göre kanunun öngördüğü zamanaşımı süreleri değişebilmektedir.
Yargıtay, uzun süreden bu yana oluşturduğu içtihatlarında hasta ile doktor arasındaki sözleşme ilişkisinin "vekalet ilişkisi" olduğunu kabul etmektedir. Türk Borçlar Kanunu'nun 147/5. maddesinde vekâlet ilişkisinden kaynaklanan alacaklar için 5 yılık zamanaşımı süresi öngörülmüştür. Buradaki zamanaşımı süresi alacağın muaccel hale gelmesi ile birlikte işlemeye başlayacaktır.
Doktor tarafından yapılan tıbbi kötü uygulama eylemi aynı zamanda haksız fiil teşkil etmektedir. Türk Borçlar Kanunu'nun 72/1. maddesinde, haksız fiilden kaynaklanan alacak davalarında zamanaşımı süresinin, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on olduğu düzenlenmiştir. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, uzamış ceza zamanaşımının uygulanması gerekecektir.
Kural olarak doktor ile hasta arasında vekâlet hükümlerine tabi sözleşme ilişkisi bulunmakla birlikte, çoğu kez davalı doktorun eylemi aynı zamanda suç teşkil eder mahiyette de olduğundan, sözleşme sorumluluğu ve haksız fiil sorumluluğu yarışmaktadır. Bu durumda davaya bakan hakimin önüne gelen olay bakımından hangi sorumluluk hali zarar görenin lehine ise o hükümleri bir bütün uygulaması gerekmektedir.
İncelemesi yapılan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararına konu olan olayda hatalı tıbbi uygulama sonucunda sakat doğan bebeğin ailesi tarafından doktor ve hastaneye karşı açılan tazminat davasına bakan mahkemece, eldeki davanın 5 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığı gerekçesi ile reddine karar verilmiş; direnme üzerine inceleme yapan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, doktorun eyleminin aynı zamanda haksız fiil teşkil etmesi sebebiyle olayda 8 yıllık uzamış ceza zamanaşımı süresinin uygulaması gerektiğinden bahisle zarar görenler lehine kararı bozmuştur.
Söz konusu Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı sitemizin "Güncel içtihatlar- Yargıtay kararları" bölümünde yer almaktadır.13.09.2019
Av. Musa ADIYAMAN
13 Eylül 2019 Cuma