T.C.
SAKARYA
3. İŞ MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/640
KARAR NO : 2019/271
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLLERİ : Av. BATUHAN SEVERCAN AV.EMİRCAN CEBECİ
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : Kıdem Tazminatı
DAVA TARİHİ : 28/12/2017
KARAR TARİHİ : 10/09/2019
YAZIM TARİHİ : 10/09/2019
Mahkememizde görülen Kıdem Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacının Talebi:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işverene ait işyerinde 08/06/2011 -15/12/2017 tarihleri arasında fitness eğitmeni olarak görev yaptığı, Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi sağlık kurulu tarafından tanzim edilen rapor ile müvekkilinin ağır egzersiz yapmasının sakıncalı olduğunun belirtildiği müvekkilinin fitness eğitmeni olarak görev yapması nedeniyle hizmet süresi içerisinde ağır egzersiz niteliğine haiz eylemlere bulunacağından dolayı iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini belirterek kıdem tazminatı talebinde bulunmuştur.
Davalının Cevabı:
Davalı vekili, davacının, müvekkil şirket bünyesinde 08/06/2011 - 15/12/017 tarihleri arasında fitness eğitmeni olarak görev yaptığı, davacının işverenlik nezdindeki görevinde ağır egzersiz yapmadığından yapılan feshin yerinde olmadığını, davacının başka bir iş bulması nedeniyle işten ayrıldığını, davacının iş sözleşmesinin feshinin istifa hükmünde olduğunu belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın konusu:
Davacının, iş sözleşmesini fesih etmesi nedeniyle kıdem tazminatı alacağına hak kazanıp kazanmadığı yönündedir.
GEREKÇE:
İşverene ait bir ya da birkaç işyerinde belli bir süre çalışmış bir işçinin, işini kaybetmesi halinde işinde yıpranması, yeni bir iş edinmede karşılaşacağı güçlükler ve işyerine sağladığı katkı göz önüne alınarak, geçmiş hizmetlerine karşılık işveren tarafından işçiye kanuni esaslar dahilinde verilen toplu paraya “kıdem tazminatı” denilmektedir. Kıdem tazminatının koşulları, hesabı ve ödeme şekli doğrudan iş kanunlarında düzenlenmiştir.
4857 Sayılı Kanunun 24/l-a maddesi – “Süresi belirli olsun veya olmasın işçi, aşağıda yazılı hallerde iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir: I. Sağlık sebepleri: a) İş sözleşmesinin konusu olan işin yapılması işin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olursa….” hükmü amirdir.
Anılan normatif düzenlemede işçinin iş sözleşmesini haklı nedenle feshi “iş sözleşmesinin konusu olan işin yapılmasının işin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olması” olgusuna bağlanmıştır. Bu nedenle fesih hakkının doğması için tehlikenin işin niteliğinden kaynaklanması ve bu tehlike işçinin sağlığını veya yaşayışını etkilemelidir. İşçinin rahatsızlığı veya hastalığının işyeri ve iş koşulları ile ilişkisi ortaya konmalıdır.
Davacı tarafından noter kanalı ile gönderilen 15/12/2017 tarihli fesih ihtarnamesinde, Sakarya Üniversitesi eğitim ve araştırma hastanesi sağlık kurulu tarafından düzenlenen 07/12/2017 tarihli rapor ile davacının ağır egzersiz yapmasının sakıncalı olduğunun belirtildiği, davacının fitness eğitmeni olarak görev yaptığından işyerinde ağır egzersiz niteliğine haiz faaliyetlerde bulunmaya devam edeceğinden bu durumu işçinin sağlığı ve yaşayışı için tehlike oluşturduğundan 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24/I.a maddesi uyarınca iş sözleşmesini feshettiği belirtilmiştir.
Dosya arasında bilgi ve belgeler incelendiğinde; Sakarya Üniversitesi eğitim ve araştırma hastanesi sağlık kurulu tarafından düzenlenen 07/12/2017 tarihli rapor ile, davacının lomber disk hernisi (bel fıtığı), disk protrüzyonu ( kayma çıkma) ifadelerinin yer aldığı, karar kısmında ise ağır egzersiz yapmasının sakıncalı olduğu belirtildiği, iş yeri hekimi tarafından tanzim edilen 18/12/2017 tarihli yazıda, davacının 20/12/2011 de yapılan işe giriş muayenesinde genel bir rahatsızlığının olmadığının alınan sağlık raporunda herhangi bir hastalık veya patalojik rahatsızlık saptanmadığının belirtildiği, 15/10/2012 ve 23/09/2013 tarihinde yapılan periyodik muayenelerde herhangi bir rahatsızlık bulunmadığı belirtildiği, taraflar arasında düzenlenen 08/06/2011 tarihli iş sözleşmesi ile, davacının fitness antrenorü olarak çalışacağının belirtildiği, welness fıtness antranörü - hypoxı sorumlusu başlıklı görev tanımında davacının fitness merkezi ve hypoxi alanı ile ilgili tüm süreçleri yürütmek ve bu olanları kullanmak isteyen misafirlere gerekli bilgilendirme yapmak, durumlarını takip etmek, özel aktiviteleri düzenlemek ve uygulamak olarak yer aldığı, tanık beyanlarından, davacının, davalı şirkete ait beş yıldızlı 131 odalı otelde fitness antrenörü olarak çalıştığı, davacının işe başladığı zaman bel fıtığı rahatsızlığının bulunmadığının sonrasında nüksettiğinin davacının spor aletleri üzerinde hareketleri üyelere gösterdiği, davacının gösterim sırasında ağırlık kaldırmasını gerektiren aletlerin bulunduğu, davacının fitness salonundaki bütün aletleri kullandığının ve bütün aletlerin kullanılmasının uygulamalı olarak gösterdiğini beyan etmiştir.
Bu durumda, davacının, davalı şirkete ait otelde fitness eğitmeni olarak 08/06/2011 - 15/12/2017 tarihleri arasında görev yaptığı, çalışmaya başladığı tarihte herhangi bir rahatsızlığının bulunmadığı, davacının yaptığı iş gözetildiğinde feshe dayanak teşkil eden "bel fıtığı" rahatsızlığının işe girdikten sonra meydana geldiğinin anlaşıldığı, davacı tarafından ibraz edilen sağlık kurulu raporu ve iş yeri hekimi tarafından düzenlenen yazı ve tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde davacıda meydana gelen rahatsızlığın işin niteliğinden kaynaklandığı veya işin niteliği gereği davacının rahatsızlığının sağlığı ve yaşayışı için tehlike olması söz konusu olduğundan davacı tarafından yapılan feshin haklı nedene dayandığı sonucuna varılarak kıdem tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Davacının çalıştığı yer ve koşulların, görev tanımı gereğince yaptığı işin hastalığın oluşumunda etkili olup olmadığının dolayısıyla hastalığının 4857 sayılı yasanın 24/I-a maddesi gereğince iş akdinin feshini haklı kılacak boyutta olup olmadığının belirlenmesi zorunlu olduğu, ancak Sakarya Üniversitesi eğitim ve araştırma hastanesi sağlık kurulu tarafından düzenlenen 07/12/2017 tarihli rapor, iş yeri hekimi tarafından tanzim edilen 18/12/2017 tarihli yazı, davacının görevi ve iş tanımı ile tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde, ek sağlık raporu alınmasına ve keşif yapılmasına gerek bulunmadığından davalı vekilinin bu yöndeki taleplerinin yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.
Ayrıca, davalı vekili, davacının başka bir yerde iş bulması nedeniyle işten ayrıldığını ileri sürmüş ise de, Sakarya Üniversitesi eğitim ve araştırma hastanesi sağlık kurulu tarafından düzenlenen 07/12/2017 tarihli rapora istinaden davacının iş sözleşmesini 15/12/2017 tarihinde feshettiği, iş sözleşmesinin feshinden sonra farklı bir işveren nezdinde satış danışmanı olarak 03/01/2018 tarihinden itibaren çalışmaya başladığı anlaşılmakla bu yöndeki beyanlarına da itibar edilmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Gerekçe Nedeniyle;
1-Davanın kabulü ile,
20.319,47.- TL brüt kıdem tazminatının iş sözleşmesinin fesih tarihi olan 15/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2- Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.388,02.- TL karar harcından peşin alınan 376,69.- TL harcın mahsubu ile bakiye 1.011,33.- TL karar harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3- Davacı tarafından yapılan 31,40.- TL başvurma harcı, 31,40.- TL peşin harç, 345,29.- TL ıslah harcı olmak üzere toplam: 408,09.- TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4- Davacı tarafından yapılan toplam: 695,75.- TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam: 4,50.- TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince 2.725.-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Taraflarca varsa yatırılıp kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Taraf vekillerinin yüzünde verilen kararın 7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 7. Maddesi ve 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 345. Maddesi gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Sakarya Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verilerek açıkça okunup anlatıldı.
Katip Hakim
E- İmzalıdır. E-İmzalıdır
12 Eylül 2019 Perşembe