T.C.

         SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ

 

DOSYA NO : 2022/1836 

KARAR NO : 2022/967

KARAR TARİHİ : 13/05/2022

 

 

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

B Ö L G E  A D L İ Y E  M A H K E M E S İ   K A R A R I

 

 

BAŞKAN

ÜYE :

ÜYE :

KATİP

 

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :SAKARYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (ASLİYE   TİCARETMAHKEMESİ SIFATIYLA)

TARİHİ : 09/03/2022

NUMARASI : 2022/116 Esas 2022/133 Karar

 

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TARİHİ : 11/01/2022

NUMARASI : 2021/372 Esas 2022/81 Karar

 

DAVACI :   

VEKİLLERİ : Av. EMİRCAN CEBECİ, Av. BATUHAN SEVERCAN 

DAVALI

VEKİLLERİ

DAVALI

VEKİLLERİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)

 

Taraflar arasında görülen davada Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi ve Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemelerince (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü. 

 

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ

 

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sürücü  Ali İhsan Karagöz'ün sevk ve idaresindeki 54 E 4811 plakalı araç ile  müvekkili Çiğdem Giriştaya çarpması neticesi  yaralamalı ve maddi hasarlı kaza meydana geldiğini, maddi tazminata ilişkin olarak; kaza sonrasında müvekkilin sürekli iş göremezliğe duçar olması  karşısında, (zararın miktar ve kapsamı bu aşamada tarafımızca bilinemediğinden) şimdilik; efor kaybı/sürekli iş göremezlik zararı olarak 100,00 TLnin davalı ..... yönünden olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz; davalı ....... Anonim Şirketi'nden ise ( poliçe teminat limitleri ile sınırlı olarak) temerrüdün gerçekleştiği tarih olan sigortacıya başvuru evraklarının tebliğ edildiği tarih olan 09.01.2020 tarihinden itibaren 8 iş günü sonrası 21.01.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı müvekkilin, gerçekleşen kaza sebebiyle hekim tarafından verilen istirahat raporları süresince geçici iş göremez duruma düşmüş olup, geçici iş göremezlik zararı olarak 100,00 TLnin davalı ......... yönünden olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz; davalı ....... Anonim Şirketi'nden ise ( poliçe teminat limitleri ile sınırlı olarak) temerrüdün gerçekleştiği tarih olan sigortacıya başvuru evraklarının tebliğ edildiği tarih olan 09.01.2020 tarihinden itibaren 8 iş günü sonrası 21.01.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, Manevi tazminata ilişkin olarak; kaza neticesinde meydana gelen yaralanma olayı ile davacı müvekkilde meydana gelen yaralanmanın niteliği ve maluliyet durumu, tedavi sürecinin uzun ve meşakkatli oluşu hususları hep birlikte dikkate alınarak, davacı müvekkilinde oluşan manevi acı ve üzüntüyü bir nebze olsun dindirebilmek amacıyla husule gelen ve gelecek olan acıları bir nebze olsun dindirebilmek maksadıyla davacı müvekkilim ....... için şimdilik 25.000 TL tutarındaki manevi tazminatın, davalı ....... yönünden olay tarihi olan 29.01.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline, belirsiz alacak davasına konu olan alacakların tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtilen talebin arttırılması (alacağın belirli hale getirilmesi) hakkımızın saklı tutulmasına, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

 

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARLARININ ÖZETİ

 

Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce(Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla); "HSK Birinci Dairesi'nin 08/07/2021 tarihli ve 568 sayılı müstemir yetkilerin belirlenmesine ilişkin kararı ile Sakarya'da 01/09/2021 tarihinden itibaren Asliye Ticaret Mahkemesi kurulup faaliyetine başlamış olmakla, dosyanın görevli ve yetkili Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesine devrine ve gönderilmesine," dair, devir kararı verilmiştir. 

 

Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi'nce; "...Hakimler ve Savcılar Kurulu 1.Dairesi'nin 08/07/2021 tarihli ve 568 sayılı kararında derdest dosyaların devredileceği yönünde bir ibare de bulunmadığı (Benzer yönde Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2021/6478 esas 2021/11561 karar) nazara alındığında, mahkememizin kurulup faaliyete geçtiği 01/09/2021 tarihinden önce açılmış olan eldeki davanın yargılamasına açıldığı (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesince devam edilmesinin gerektiği ..." gerekçelerine yer verilerek; "mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK'nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve yasal süresi içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine " dair, görevsizlik kararı verilmiştir.

 

Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce(Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla);" HSK Birinci Dairesi'nin 08/07/2021 tarihli ve 568 sayılı müstemir yetkilerin belirlenmesine ilişkin kararı ile Sakarya'da 01/09/2021 tarihinden itibaren Asliye Ticaret Mahkemesi kurulup faaliyetine başlamasına karar verildiği, eldeki davanın da TTK'nun 4.maddesin de belirtilen ticari davalardan olduğu ve mahkememizin görevsiz olduğu..." gerekçelerine yer verilerek;"Dava dilekçesinin görev yönünden reddine, 2-Talep halinde dosyanın davaya bakmakla görevli ve yetkili Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine," dair, karşı görevsizlik kararı verilmiştir. 

 

Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi ile Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla)  arasında verilen görevsizlik kararlarına istinaden dosya dairemize görevli mahkemenin belirlenmesi için gönderilmiştir.

 

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE

 

HMK 23/1 maddesinde yargı yerinin belirlenmesine ilişkin incelemenin dosya üzerinden yapılabileceği düzenlenmektedir. Bu nedenle dairemizce dosya üzerinden yapılan incelemede:

Sakarya 2. Asliye Hukuk (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi'nce, Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun 08/07/2021 tarihli ve 568 sayılı kararı ile 01/09/2021 tarihi itibariyle Sakarya  Asliye Ticaret Mahkemesi’nin faaliyete geçirildiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.

 

Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi'nce ise, mahkemelerinin kurulup faaliyete geçtiği 01/09/2021 tarihinden önce açılmış olan eldeki davanın yargılamasına açıldığı (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesince devam edilmesinin gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, dosya yargı yerinin belirlenmesi için Dairemize gönderilmiştir. 

 

Genel anlamda bir mahkemenin görevi belirli bir davaya, dava konusunun niteliği veya değerine göre o yerdeki aynı yargı koluna ait ilk derece mahkemelerinden hangisi tarafından bakılabileceğini belirtir. Bilindiği üzere, ilk derece mahkemeleri genel mahkemeler ve özel mahkemeler olarak ikiye ayrılmışlardır. Hangi davalara özel mahkemelerde, hangi davalara genel mahkemelerde bakılacağı ve genel mahkemelerde bakılacak davalardan hangilerine asliye hukuk mahkemesinde, hangilerine sulh hukuk mahkemesinde bakılacağı hususuna görev, bunu düzenleyen kurallara da görev kuralları denir. Genel mahkeme ile özel mahkeme arasındaki ilişkinin bir görev ilişkisi olduğu ve görevle ilgili kuralların kamu düzenine ilişkin bulunduğu konusunda öğretide ve uygulamada duraksama yoktur. Genel mahkemelerin bakacakları davalar, belirli kişi ve iş gruplarına göre sınırlandırılmamış olup aksi belirtilmedikçe medeni yargılama hukukuna giren her türlü işe bakmakla görevlidirler. Açık kanun hükmü ile özel mahkemelerde görüleceği belirtilmemiş olan bütün davalar genel mahkemelerin görevine girer. Buna karşılık özel mahkemeler, belirli kişiler arasında çıkan veya belirli uyuşmazlıklara bakmakla görevlidir. Diğer bir ifadeyle, özel mahkemeler özel kanunlarla kurulmuş olup özel kanunlarda belirtilen davaları yürütür.

Göreve ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkin olup, HMK’nın 114/1-c maddesine göre mahkemenin görevli olması dava şartıdır. HMK’nın 115. maddesine göre ise dava şartlarının mevcut olup olmadığı, taraflarca ileri sürülüp sürülmediğine bakılmaksızın yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden gözetilir. Diğer taraftan görevsiz mahkeme davanın esası hakkında karar veremez. Bu nedenle, dava açılırken dayanılan hukukî ve maddi olguların göreve etkili olduğu durumda öncelikle hukukî niteleme yapılmalı ve sonucuna göre mahkemenin görevsiz olduğu kanısına varılırsa dava dilekçesinin usulden reddine karar verilmelidir. Görev nedeniyle dava dilekçesinin reddi kararında görevli mahkemenin hangi mahkeme olduğu belirtilmeli ve dava dosyasının bu görevli mahkemeye gönderilmesine karar verilmelidir (HMK m.20).

 

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “asliye hukuk mahkemelerinin görevi” başlıklı 2. maddesi; “Dava   konusunun  değer  ve   miktarına   bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” hükümlerini içermektedir.

 

6335 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 2. maddesi ile değişik TTK’nın 5. maddesinin 1. fıkrası; “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın, asliye ticaret mahkemesi tüm ticarî davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” hükmünü, 5. maddesinin 3. fıkrası ise; “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” hükümlerini içermektedir.

Görüldüğü üzere, asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki hukuki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisidir. Bu nedenle, asliye ticaret mahkemesinin bakması gereken davalarda, asliye hukuk mahkemesi görevli sayılamaz. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMK'nın 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olup mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtayca re’sen dikkate alınır. Bu kuralın tek istisnası, 6335 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı TTK'nın 5/4. maddesinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre, yargı çevresinde ayrı bir asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde, asliye hukuk mahkemelerine açılan davalarda görev kuralına dayanılmamış olması görevsizlik kararı verilmesini gerektirmez.

 

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Kanuni hakim güvencesi” başlığını taşıyan 37’nci maddesi; “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” hükmünü öngörmektedir. Bilimsel çevrelerde ve uygulamada, kanuni hakim güvencesi, uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkemenin o uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olması olarak kabul edilmektedir. 1982 tarihli Anayasa’yı kabul eden Danışma Meclisi’nin Anayasa Komisyonu’nun gerekçesinde “…bu suretle davanın olaydan sonra çıkarılacak bir kanunla yaratılan bir mahkeme önüne getirilmesi yasaklanmakta, yani kişiye yahut olaya göre kişiyi yahut olayı göz önünde tutarak mahkeme kurma imkanı ortadan kaldırılmaktadır. Bu ise tarafsız yargı merciinin ilk gereğidir.” denilmektedir. Dikkat edilecek olursa Anayasa’daki bu düzenleme hukuk ya da ceza davaları yönünden herhangi bir ayrım gözetmemiş ve uyuşmazlığın doğduğu tarihte bu uyuşmazlığı çözecek olan mahkemenin belli olması durumunda yargılama yapacak veya yargılamaya devam edecek mahkemeyi gösteren yasal bir düzenleme yapılmadığı takdirde davanın, mutlaka bu mahkeme tarafından çözüme kavuşturulması öngörülmüştür. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere; uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olay, meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir. O halde yeni bir mahkeme kurulurken o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme gününden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili özel bir düzenleme bulunmadığı taktirde her uyuşmazlık, meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır. Nitekim aynı hususlar Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 04.04.2019 tarihli ve 2017/11-10 E., 2019/401 K. sayılı kararında da vurgulanmıştır.

 

Dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kural olmakla birlikte bazen yasal düzenlemelerle böyle bir uyuşmazlığın çözümü yeni kurulan mahkemelere de verilebilmektedir. 

 

4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun geçici 1. maddesi; “Aile Mahkemesi kurulan yerlerde bu mahkemeler faaliyete geçtiğinde, yargı çevresinde ve görev alanına giren sonuçlanmamış dava ve işler, yetkili ve görevli aile mahkemelerine devredilir.” hükmünü içerdiğinden, bu yasal düzenlemeye istinaden diğer mahkemeler, Aile Mahkemelerinin görev alanına giren dava ve işleri bu mahkemelere devretmiştir. 

 

Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile yeni kurulan (Alanya, Aydın, Balıkesir, Diyarbakır, Manisa, Muğla, Sakarya ve Tekirdağ) asliye ticaret mahkemeleri ile mevcut bulunan (Adana, Ankara, Ankara Batı, Antalya, Bakırköy, Bursa, Denizli, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Gebze, İskenderun, İstanbul, İstanbul Anadolu, İzmir, Karşıyaka, Kayseri, Kocaeli, Konya, Mersin, Samsun, Şanlıurfa ve Trabzon) asliye ticaret mahkemelerinin yargı çevreleri belirlenmiştir. Ancak halihazırda açılmış davaların yeni kurulan mahkemeye devredileceğine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 

 

O halde, yeni bir mahkemenin faaliyete geçirildiği tarihten önce derdest bulunan davaların, istek üzerine veya doğrudan doğruya görevsizlik ya da gönderme kararı ile yeni kurulan mahkemeye gönderilmesine olanak bulunmadığından,  Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun, 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile müstakil asliye ticaret mahkemelerinin görev sınırlarının belirlenmesi kararı öncesinde asliye ticaret mahkemesi olmayan ilçelerde asliye hukuk mahkemesinin asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla baktığı derdest dosyaların görülmeye devam edilmesi gerekir.

 

Açıklanan nedenlerle; Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli ve 608 sayılı kararıyla 01/09/2021 tarihi itibariyle Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin faaliyete geçirildiği, davanın 08/04/2020 tarihinde açıldığı, 07/07/2021 tarihli ve 608 sayılı kararda derdest dosyaların devredileceği yönünde bir ibare bulunmadığı anlaşıldığından, dosyanın Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir.(Emsal; Yargıtay 5. Hukuk Dairesi Başkanlığı'nın 2022/1760 E - 2022/2689 K sayılı ilamı) 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Sakarya 2. Asliye Hukuk (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. 

 

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;

 

6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Sakarya 2. Asliye Hukuk (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,

 

Dosyanın merci tayini talebinde bulunan Mahkemeye  GÖNDERİLMESİNE, 

 

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 23/1 ve 362/1-c maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 13/05/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

 

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/05/2022

6 Haziran 2022 Pazartesi

DİĞER EMSAL KARARLARIMIZ

© 2024 AS-Hukuk Tüm Hakları Saklıdır.