T.C.
SAKARYA
2. İCRA HUKUK MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/194 Esas
KARAR NO : 2021/314
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ : Av. BATUHAN SEVERCAN
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Şikayet (İcra Memur Muamelesi)
DAVA TARİHİ : 13/08/2021
KARAR TARİHİ : 26/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/11/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Şikayet (İcra Memur Muamelesi) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili tarafından davalı borçlu aleyhine açılan ve bir kısım işçilik alacaklarını konu alan davanın Sakarya 5. İş Mahkemesinin 2020/130 Esas, 2020/123 Karar sayılı ilamı ile sonuçlandığını, ilamın Sakarya 1. İcra Müdürlüğünün 2020/9927 Esas sayılı dosyası ile icra takibine konu edildiğini, icra müdürlüğü tarafından usulüne uygun şekilde düzenlenen 14.12.2020 tarihli icra emri gönderildiğini, borçlu tarafın dosya kapsamına yeteri miktarda banka teminat mektubu sunarak mehil vesikası aldığını, takip dayanağı yerel Mahkeme kararına taraflarınca ve davalı borçlu tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğunu, yapılan istinaf incelemesi neticesinde Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 2021/183 Esas, 2021/1272 Karar sayılı ilamı ile yerel Mahkeme kararının bozularak kesin olarak hüküm tesis edildiğini, istinaf ilamı doğrultusunda müddeabih ve eklentileri davacı lehine arttırılarak değiştiğini, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 2021/183 Esas, 2021/1272 Karar sayılı ilamının taraflarınca icra dosyaya sunulduğunu, icra müdürlüğünce gerekli işlemlerin yapılmasının talep edildiğini, Sakarya 1. İcra Müdürlüğünün usul ve yasaya aykırı olarak ikinci ilamda belirtilen tüm tutarları konu ettiği 27.07.2021 tarihli icra emri düzenleyerek borçlu tarafa tebliğ ettiğini, davalı borçlunun kendisine tebliğ edilen ikinci ödeme emrine istinaden tüm alacak kalemlerine ve ferilerine ek olarak 3/4 oranında icra vekalet ücretini icra dosyası kapsamına yatırmak suretiyle eksik ödeme yaparak şikayete konu icra dosyasını infaz ettiğini, 06.08.2021 tarihinde icra dosyasının yeniden derdest hale getirilerek talepleri doğrultusunda borçlu tarafından yapılan eksik ödemelerle alakalı gerekli işlemlerin yapılması için sundukları talep dileklerinin reddedildiğini, İcra İflas Kanunun 40. maddesinde özetle "Bir ilamın bölge adliye mahkemesince kaldırılması veya temyizen bozulması halinde icra muamelelerinin olduğu yerde duracağı “ hususunun düzenlendiğini, hem anılan yasal mevzuat maddesinden hem de aynı kanunun ilgili sair maddelerinden anlaşılacağı üzere 20.07.2016 tarihinde faaliyete geçen bölge adliye mahkemelerince verilen kaldırma kararları ile Yargıtayın bozma ilamlarının takip hukukuna etkisinin hukuken aynı mahiyette olduğunun açık olduğunu, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2005/19814 Esas, 2005/24178 Karar sayılı ilamında, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2014/1545 Esas, 2014/19807 Karar sayılı ilamı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/8-1870 Esas, 2020/365 Karar sayılı ilamında değinilen hususlar ışığında takip dayanağı bir ilamın bölge adliye mahkemesince yahut Yargıtayca bozulması sonrasında yeni tesis edilecek ilam ile önceki tarihli ilama dayalı olarak başlatılan icra takip işlemlerinin kaldığı yerden devam edeceğini, yeni tesis edilen ilam ile davaya ve takibe konu müdeabbih va eklentilerini alacaklı lehine artarak değişmesi halinde, icra müdürlüğünce önceki ilama dayalı olarak tanzim edilen ilk icra emri kapsamı dışında kalan yani artan tutarlar yönünden bakiye alacağın tahsilinin sağlanması açısından ikinci bir icra emri düzenlemesi gerektiğini, borçlu yanın süresi içerisinde yapacak olduğu ödeme ile yararlanabileceği 3/4 icra vekalet ücreti ödemesi hususundaki erken ödeme avantajının da salt ikinci icra emrine konu alacak tutarı ile sınırlı olacağının izahtan vareste olduğunu, aynı hukuki ihtilafla ilgili olarak kanun yollarına başvurulması neticesinde tesis edilen yeni ilamlar yönünden alacak tutarlarının artması yahut azalması hallerinde yapılacak olan iş ve işlemler haricinde takibin geçerliliği yahut varlığı anlamında herhangi bir farklılık bulunmadığını, takip dayanağı ilamın, yasa yolu başvurusuna istinaden kaldırılması veya bozulması halinde takip iptal olmadığını, dosya kapsamında tahsilat, reddiyat vs. işlemler hukuki geçerliliğini korumakta ancak takip işlemleri olduğu yerde durdurulduğunu, akabinde yeninden tesis edileri ilam gereği dava konusu ve dolayısıyla da takip konusu alacak tutarlarının artması yahut azalması halinde İcra İflas Kanunu'nun 40. ve 361. maddeleri uygulama alanı bulacağını, takip hukuku anlamında aynı dava dosyası ile alakalı tesis ediler farklı tarihli kararlar arasında bir bütünlük söz konusu olduğunu, bunun usul ekonomisinin de bir gereği olduğunu, borçlu tarafından 14.12.2020 tarihli icra emrine konu alacaklar yönünden süresi içerisinde dosyaya nakit bir ödeme yapılmadığını, teminat mektubu sunularak ilk icra emrine konu olan alacaklar yönünden erken ödeme avantajının tüketildiğini, icra müdürlüğünün takip konusu tüm alacak tutarlarını konu alarak tanzim etmiş olduğu 27.07.2021 tarihli icra emri ile dosya borcunun eksik ödenmesine sebebiyet verdiğini, bu nedenlerden dolayı davanın kabulü ile Sakarya 1. İcra Müdürlüğünün 2020/9927 Esas sayılı dosyasından verilen 06.08.2021 tarihli kararın ve 27.07.2021 tarihli icra emrinin iptal edilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacının dava dilekçesi ve ekleri Mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilmiştir.
Davalı vekili 31.08.2021 tarihli cevap dilekçesi ile davanın reddine karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili duruşmadaki beyanında: Dava dilekçelerini tekrar ettiklerini, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili duruşmadaki beyanında: Cevap dilekçelerini tekrar ettiklerini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamında, Sakarya 1. İcra Müdürlüğünün 2020/9927 Esas sayılı dosyasının takip dayanağının Sakarya 5. İş Mahkemesinin 2020/130 Esas, 2020/123 Karar sayılı ilamındaki bir kısım işçilik alacaklarına yöneliktir. Davacı vekilinin yerel Mahkeme kararını istinaf etmesi üzerine Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 2021/183 Esas, 2021/1272 Karar sayılı ilamı ile yerel Mahkeme kararının bozulduğu, istinaf ilamı doğrultusunda müddeabih ve eklentileri davacı lehine arttırılarak değiştiği görülmüştür. Davalı borçlu tarafından Sakarya 1. İcra Müdürlüğünün 2020/9927 Esas sayılı dosyasındaki icra emrine konu alacaklar yönünden dosyaya nakit bir ödeme yapılmadığı, Türkiye Garanti Bankası Erenler Şubesine ait 08.01.2021 tarihli, 1893926 numaralı 68.100,00 TL bedelli teminat mektubu sunulduğu, sunulan teminat mektubunun takip hukuku anlamında bir tahsilat olmadığı için davalı borçlu ilk icra emrine konu alacak tutarları yönünden 3/4 icra vekalet ücretine istinaden doğan erken ödeme avantajlarından yararlanamamıştır. Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince kesin olarak tesis edilen ikinci ilamdan sonra davalı borçluya gönderilmesi gereken icra emri takibe konu alacakların artan tutarlarını yani ilk icra emrinin kapsamı dışında kalan tutarları içermelidir. Davalı borçlu tarafın yararlanabileceği erken ödeme avantajı tüm takip tutarı yönünden belirlenen icra vekalet ücretinin 1/4 tutarında değil ilk icra emrinin kapsamı dışında kalan ve salt ikinci icra emrine konu olan artan tutarlara isabet eden icra vekalet ücretinin 1/4 oranında olmalıdır. İlk icra emrine konu olan alacaklar yönünden erken ödeme avantajı davalı borçlu tarafından icra dosyasına nakit bir tahsilat yatırılmayıp teminat mektubu sunulduğu için tüketilmiştir. Davacı alacaklı vekilinin Sakarya 1. İcra Müdürlüğüne dilekçe sunarak bakiye borç ile ilgili olarak muhtıra gönderilmesi, mümkün görülmez ise istinaf ilamı neticesinde artan miktarları kapsayan yeni bir icra emri gönderilmesi talebinin Sakarya 1. İcra Müdürlüğü tarafından reddedildiği, Sakarya 1. İcra Müdürlüğü tarafından çıkartılan 27.07.2021 tarihli icra emrinin borcun eksik ödenmesine sebebiyet verdiği, vekalet ücretinin 3/4 tutarında alınmasına yönelik 06.08.2021 tarihli memur işleminin iptali ile vekalet ücretinin tamamının tahsili ile davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacının davasının kabulü ile vekalet ücretinin 3/4 olarak alınmasına ilişkin memur işleminin iptaliyle vekalet ücretinin tamamının tahsiline,
2-Davanın Davanın niteliği gereği tarafların yapmış olduğu yargılama giderinin kendi üzerlerine bırakılmasına,
Dair tarafların yüzüne karşı davanın miktarı gereği kesin olarak karar verildi. 26/10/2021
28 Kasım 2021 Pazar