T.C.

Yargıtay

13. Hukuk Dairesi      

   2014/47020 E.  ,  2016/1395 K.

 

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacılar, davacı ...'in, anksiyete bozukluğu rahatsızlığı nedeniyle üçüncü bir çocuk sahibi olmak istemediklerinden, davalı hastanede davalı doktor tarafından meni kanallarının bağlanması olan vasektomi operasyonu yapıldığını, buna rağmen davacı ...'ın hamile kaldığını, bunun sebebinin hatalı operasyon olduğunu ileri sürerek 5000,00 TL maddi tazminat ile her bir davacı için 100.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.


Davalılar, davanın reddini dilemiştir. 


Mahkemece, davacı ...'in maddi tazminat talebi ile davalı ...'ın manevi tazminat talebinin reddine, davacı ...'in manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 50.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.


1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacıların tüm davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 


2-Davacılar, davalı hastanede davalı doktor tarafından yapılan hatalı vasektomi ameliyatı sonrasında davalı ...'ın hamile kaldığından bahisle maddi ve manevi tazminat istemi ile eldeki davayı açmıştır. 


Somut uyuşmazlıkta, davacı ...'in davalı doktor tarafından ameliyat edildiği, ameliyatla davacının meni kanallarının kapatılmasının öngörüldüğü, buna rağmen meni kanallarının tam kapatılmaması nedeniyle davacı ...'ın hamile kaldığı ve üçüncü çocuklarını doğurduğu anlaşılmaktadır. 


Mahkemece alınan bilirkişi raporlarında özetle; "hastanın spermiyogram tetkik sonucundan mevcut olan canlı ve hareketli sperm sayılarının kendiliğinden gebelik için yeterli olduğu, vasektomi sonrası üç kez yapılan kontrol spermiyogramlarında devam eden sperm varlığının nedenini değerlendirmek ve kesin kanaat bildirebilmek için cerrahi eksplorasyon ve aynı seansta görüntüleme yöntemlerini de (vazografi) içeren ek işlemlere ihtiyaç bulunduğu, gerçekleştirilen ameliyatın olağan neticesi olarak dünya genelinde olguların % 0.04'ünde 1 yıl içinde kendiliğinden canlı sperm çıkabildiği, yine aynı oranda eşlerde gebelik görülebildiği, sperm çıkışının her olguda mutlak kesileceği garanti olmadığı için bilgilendirme ve takibinin yapılması gerektiği, yapılan tedavide hekim ve hastanenin ihmalinin olduğu ve ameliyatın yetersiz olduğu kanısına varıldığı, hastanın bilgilendirme konusu ve takiplerinin eksiklikler hakkında kesin kanıya varılamadığı" belirtilmiş, dosyadaki bilgi ve belgelerden özellikle vasektomi operasyonu sonrasına dair 3 aylık dönemde korunma yöntemi kullanıp kullanmadığı ve davacı ...'in ameliyat edildiği tıp merkezine başvurarak kontrol spermiyogram tetkiki ile vazektomi ameliyatının başarısı teyit edilmemiştir.


Mahkemece, Davacı ...'in manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. 22.6.1966 tarihli 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında, manevi tazminat tutarını etkileyen özel hal ve şartlar belirtilmiş olup, hâkim  manevi tazminat miktarını belirlerken Türk Medeni Kanunu'nun 4.maddesi gereğince hak ve nesafet ilkeleriyle bağlı kalmalı, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarını, kusurlu eylemin mağdurda uyandırdığı elem ve ızdırabın derecesini, olayın vehametini, davalıların kusurunu, istek sahibinin toplumdaki yerini, kişiliğini, hassasiyet derecesini gözetmelidir. Takdir edilecek manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalı, ne var ki mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanması amaç edinilmediğinden zenginleşme aracı da olmamalıdır. Dava konusu olayın gelişimi ve yukarıda belirtilen ilkeler gözetildiğinde, mahkemece hükmedilen manevi tazminatmiktarının fazla olduğunun kabulü gerekir. O halde yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda takdir edilecek  makul bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, mahkemece yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.


SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacıların tüm davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca temyiz olunan kararın davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan alınan harcın davacılar ve davalılara iadesine, HUMK'nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

24 Ekim 2017 Salı
© 2024 AS-Hukuk Tüm Hakları Saklıdır.