17. Hukuk Dairesi     

2018/910 E.  ,  2019/12325 K.


"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacılar vekili; davalı ... nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan aracın, yaya olarak karşıya geçmekte olan davacıların murisi olan ...'a çarpması neticesinde 20/10/2011 tarihinde meydana gelen kazada davacılar murisinin vefat etmesi nedeniyle destekten yoksun kaldıklarını beyanla fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, ... için 7.500,00 TL ve diğer davacıların her biri için 500,00'er TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.


Davalı vekili; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.


Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; 1-Davanın kabulüne, dava ve ıslah dilekçesine göre sigorta poliçesindeki teminat bedeli ile sınırlı olmak üzere;davacı ...'a 42.473,76 TL, davacı ...'a 18.227,96 TL, davacı ...'a 16.698,92 TL, davacı ... 'a 9.484,82 TL, davacı ...'a 6.682,21 TL, davacı ...'a 6.682,21 TL'nin 19/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine dair verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.


1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle, oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.


2-Dava trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatına ilişkindir.


TBK'nun 53/3. maddesi gereği, ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde, onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yoksun kalınan gerçek destek miktarının tespit edilebilmesi için öncelikle desteğin sağlığında elde ettiği net gelirin doğru saptanması icap eder. Destekten yoksunluk zararının hesabında müteveffanın gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır.


Desteğin kaza tarihi itibariyle mesleği ve geliri tespit edilmelidir. Kişinin herhangi bir işi yoksa, desteğin geliri asgari ücret kabul edilerek, raporun hazırlandığı tarihteki net asgari ücret üzerinden hesaplama yapılacaktır. Eğer desteğin gelirinin asgari ücret üzerinde olduğu, bir başka anlatımla herhangi bir işyerinde çalıştığı ya da bir meslek icra ettiği ve asgari ücret üzerinde bir gelir elde edildiği iddia ediliyorsa bunun ispat edilmesi gerekir.Davacılar desteğin asgari ücret üzerinde bir gelir elde ettiğini iddia etmiş ise SGK'dan trafik kazasının olduğu tarihteki desteğin ücret ve gelirlerini gösterir tüm belgeler getirtmelidir. Kişi belirli bir iş yerine bağlı olmaksızın belirli bir meslek icra eden kişilerden ise S.G.K kayıtları olup olmadığı da araştırılarak ekonomik ve sosyal durumu ile ilgili zabıta araştırması yanında o meslek odasından o mesleği icra edenlerin kaza tarihi itibarı ile ortalama ücretleri sorulmalıdır.


Yargıtay'ın yerleşmiş içtihatlarına göre, desteğin ölüm tarihindeki gelir durumunun davacı tarafça kanıtlanması gerekir. Bunun kanıtlanmaması halinde ise maddi destek tazminatının hesabında asgari ücretin esas alınacağı kabul edilmektedir. Sadece tanık beyanları ile kazanç tespiti mümkün olmayıp bunun bir takım belge ve kayıtlarla desteklenmesi gerekmektedir.


Somut olayda;dava dilekçesinde,kazada ölen ...'nin lokantalarda sigortasız aşçı olarak çalıştığı ve gelir elde ettiği iddia edilmiş; bu iddianın ispatı bakımından,tanık ve emsal araştırması deliline dayanılmıştır. Davacı tarafın iddiası doğrultusunda yapılan gelir araştırmasına ilişkin ... Sendikası tarafından gönderilen cevap yazısı ve tanık beyanlarına göre müteveffanın asgari ücretin 2,5 katı gelir elde ettiği kabul edilerek tazminat hesabının yapıldığı 16.12.2015 tarihli raporda saptanan miktarların mahkemece hüküm altına alındığı görülmektedir.


Davaya konu kazada ölen ...'nin 48 yaşında olduğu,desteğin geliri bakımından SGK ya da vergi dairesi gibi resmi kurumlardan araştırma yapılmadığı hususları gözetildiğinde; desteğin geliri için yapılan araştırma yetersizdir. Eksik inceleme ile karar verilemez.


Bu durumda mahkemece;öncelikle davacılar desteğinin yaptığını iddia ettiği aşçılık işinin bir işverenin yanında hizmet sözleşmesi ile yürütülebileceği ya da bağımsız olarak çalışılıyorsa vergi mükellefi olarak çalışmanın gerekeceği gözetilmek suretiyle, davacılar desteğinin kaza tarihinden önceki SGK hizmet dökümü ile bağlı olarak çalıştığı işyerinden en son gelirlerine ilişkin belgelerin ya da bağımsız olarak çalışmaları söz konusuysa, ilgili vergi dairesinden kazançlarına ilişkin belgelerin getirtilmesi, bu suretle temin edilen resmi belgelerdeki net kazançları dikkate alınarak tazminat hesabına esas gelirin net biçimde belirlenmesi gerekir.

 

Davacıların desteği ...'nin,ifade olunan biçimde saptanan geliri üzerinden,aksi takdirde asgari ücret tutarında gelir sağladığının kabulü ile asgari ücret üzerinden tazminatın hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, herhangi bir belge ve bilgiye dayalı olmayan sadece tanık anlatımlarına dayalı kazanç tespiti ve tespit edilen hesap üzerinden eksik incelemeyle yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.


SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 23/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

8 Nisan 2020 Çarşamba
© 2024 AS-Hukuk Tüm Hakları Saklıdır.