T.C.

       YARGITAY

8. HUKUK DAİRESİ      

  2014/15378 E.

  2015/22745 K.
"İçtihat Metni"



İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kandıra Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/10/2013
NUMARASI : 
DAVACI : N.. Ş..
DAVALI : A.. P.. vs.
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil, Muhdesatın Tespiti

N.. Ş.. ile A.. P.. ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil, muhdesatın tespiti davasının reddine dair Kandıra Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 11.10.2013 gün ve ... sayılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş ise de duruşma isteğinin değerden reddine karar verilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, asıl davada, TMK'nun 713/2 maddesindeki '' ölüm '' nedenine dayalı olarak dava konusu ... parsel sayılı dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile vekil edeni adına tesciline karar verilmesini, birleştirilmesine karar verilen aynı Mahkemenin 2012/... Esas sayılı dosyasında ise, dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın Namazgah Baraj inşaatı ve göleti içerisinde kaldığını açıklayarak 380 ocak fındık ağaçlarının vekil edenine aidiyetine karar verilmesini istemiştir.


Davalılar vekili, dava konusu taşınmazın davalılar murisine ait olduğunu ve davacının kötü niyetli olduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.


Mahkemece, tapu iptali ve tescil davası ile birlikte muhdesat arza tabi olacağından mülkiyet tespiti davası yönünden hukuki yarar kalmadığı, davacı tarafın iyiniyetli olarak 40 yıldır kullanıyor olduğu hukuki sebebine dayandığı, TMK 712 ve 713 maddesinde belirtilen şartların oluşmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ilk dava ile TMK'nun 713/2 maddesindeki '' ölüm '' nedenine dayanarak eldeki davayı açmıştır. 


Kural olarak, tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün değildir. Ancak, kanunun açıkça izin verdiği ve düzenlediği ayrık durumlarda tapulu bir yerin veya tapuda kayıtlı bir payın koşulları oluştuğu takdirde kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün olabilir. Kanun'un açıkça izin verdiği hallerden biri de TMK'nun 713/2 maddesindeki düzenlemelerdir. Anılan maddede, "aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılmayan veya yirmi yıl önce ölmüş ya da hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir" hükmüne yer verilmiştir. Kanun maddesinde de açıkça yazılı olduğu üzere, yazılı her üç neden ayrı davaların konusudur. 


Tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesine imkan tanıyan TMK'nun 713/2. fıkrasında yer alan üç halden biri olan "...ölmüş..." ibaresi , "Anayasa Mahkemesi'nin 17.03.2011 tarih ve 2009/... Esas, 2011/... Karar sayılı kararıyla iptal edilmişse de, Dairenin sapma göstermeyen uygulamalarında, Anayasa Mahkemesi'nce yürürlüğün durdurulmasına ilişkin kararın verildiği 17.02.2011 tarihine kadar hak sahipleri yararına kazanma koşulları oluşmuş, malik 20 yıl önce ölmüş ve 20 yıllık kazanma süresi de dolmuş ise, bu tür hak sahiplerinin de dava açma yönünden kazanılmış haklarının olduğu kabul edilmektedir. 


Davacının birleştirilen dava yönünden talebi ise muhdesatın tespiti isteğine ilişkindir. Taşınmazın ilk dava ile davacı adına tescil edilmesi durumunda, muhdesat arzın mülkiyetine tabi olduğundan, davacının muhdesat tespiti yönünden güncel hukuki yararı kalmayacaktır. Ancak; tapu iptali ve tescil talebinin reddi halinde, taşınmazın kamulaştırma işlemine konu olması koşuluyla 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 19. maddesi gereğince muhdesat tespiti yönünden hukuki yarar mevcut olacaktır. Bu nedenle, birleştirilmesine karar verilen muhdesatın tespitine ilişkin dava dosyasının tefrik edilerek bağımsız olarak görülmesinin sağlanması, 6100 sayılı HMK'nun 165. maddesi gereği tapu iptali ve tescil davasının bekletici mesele yapılması gereklidir. 


Bu açıklamalar karşısında, davacı tarafın ilk davada TMK'nun 713/2. maddesinde yer alan "ölüm" sebebine dayandığı, dava konusu 17 parsel sayılı taşınmazın 1956 yılında yapılan tapulama çalışmalarında davalılar murisi Salih Şahin adına tespit edildiği ve tapulama tutanağının itiraz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine 14.01.1957 tarihinde S. Ş. adına tapuya tescil edildiği ve taşınmazın mirasçılara intikal ettirilmediği görülmüştür.


Mahkemece; TMK'nun 713/2. maddesinde yer alan "ölüm" sebebine dayanıldığı göz önünde bulundurularak, iddia ve savunma doğrultusunda toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlık hatalı nitelendirilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.


SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 17.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

2 Aralık 2017 Cumartesi
© 2024 AS-Hukuk Tüm Hakları Saklıdır.