T.C.

      YARGITAY

16. HUKUK DAİRESİ 

2017/4375 E.  ,  2017/6302 K.

 

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 


Kadastro sonucu .... Mahallesi çalışma alanında bulunan 990 ada 6 parsel sayılı 12.810,78 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak; çekişmeli taşınmazın içerisinde bulunan kargir bina ve bu binanın arsa payının yarısının kendi adına tescil edilmesi talebiyle dava açmıştır.

 

Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile çekişmeli 990 ada 6 parsel üzerinde bulunan ahşap ev ve yerinin 1/2'sinin davacıya1/2'sinin davalıya ait olduğunun tespiti ile tapunun beyanlar hanesine şerh edilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.


Mahkemece, çekişmeli taşınmazın evveliyatında tarafların murisi ....'e ait olduğu,....'in ölene kadar bu evde yaşadığı, ve dava konusu bu taşınmazı 15.03.1983 tarihli satış senedi ile davacı ve davalıya satıp devrettiği, bu satış işlemi şeklen ve esasen geçerli bir satış işlemi olup, davalı tarafça sunulan ve dava konusu taşınmaza ait olan sonraki 1986 tarihli hibe senedinin, önceki tarihli, davacı dayanağı satış senedi dolayısıyla bir hükmü kalmadığı, zira murisin 1983 yılında yaptığı satış ile dava konusu taşınmazda tasarruf hakkının ortadan kalktığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. 


Şöyle ki, dava konusu taşınmazın muris ....'den geldiği taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Davacının dayanağı olan satıcısının muris ...; alıcılarının ise davacı ve davalı olduğu 1983 tarihli satış senedinin içeriğinde çekişmeli taşınmazın muris tarafından davacı ve davalıya satıldığı anlaşılmakta ise de taşınmazın zilyetliğinin taraflara devredildiğine dair bir açıklama bulunmamaktadır. Tapusuz taşınmazların devri menkul mal hükümlerine tabi olup, mülkiyetin kazanılması bakımından zilyetliğin devri zorunludur. Somut olayda, murisin sağlığında çekişmeli taşınmazın zilyetliğini devretmediği, ölüm tarihi olan 2002'ye kadar bu taşınmaz üzerinde bulunan evde yaşadığı ifade edildiği ve bir kısım mahalli bilirkişi ve davacı tanığının beyanlarından taşınmazın davalı ...'ye hibe edildiğinin anlaşılmasına göre, davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulü isabetsiz olup, davalı ... .... vekilinin temyiz itirazları açıklanan bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 10.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

 

 

 

5 Ağustos 2018 Pazar
© 2024 AS-Hukuk Tüm Hakları Saklıdır.