17. Hukuk Dairesi         2018/5781 E.  ,  2018/12498 K.


"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, davacının 30.01.2013 tarihinde işine giderken davalı ...'ın ... plakalı aracı ile geri manevra yaptığı sırada müvekkiline çarptığını ve yaralanmasına sebep olduğunu, kazadan dolayı 30.01.2013-01.04.2013 tarihleri arasında istirahat raporu olduğunu ve bu süre zarfında çalışamadığı için mutat gelirinden yoksun kaldığını, tedavi için de bir çok masraflar yaptığını, ayrıca manevi yönden de büyük ölçüde zarara uğradığını belirterek davacı lehine fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.


Davacı vekilinin, 18.11.2014 havale tarihli ıslah dilekçesi ile bilirkişi raporları doğrultusunda davasını ıslah ettiği, maddi tazminat talebini 15.000,00 TL, manevi tazminat talebini ise 10.000,00 TL'ye çıkararak talebine ilişkin ıslah harcını yatırdığı anlaşılmıştır.


Davalı vekili, davacının iki ay kadar çalışmadığını beyan etmesine karşılık 5.000,00 TL maddi tazminat talebinin fahiş olduğunu, ayrıca davacının SGK'dan emekli olması nedeniyle de herhangi bir kazanç kaybının söz konusu olmadığını, SGK Müdürlüğü'nden ayrıntılı bu hususların sorulması gerektiğini, masraflarının ne kadar olduğuna dair somut hiçbir delil, bilgi veya belge sunmadığını, bu aşamadan sonra sunacağı belgelere muvafakati olmadığını, ayrıca manevi tazminat talebinin de çok fazla olduğunu, tanık dinletmesine muvafakatleri olmadığını belirterek neticede davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.


Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının geçici iş göremezlik ve tedavi masraflarına yönelik maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 2.957,84 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının maddi tazminata yönelik fazlaya ilişkin taleplerinin saklı tutulmasına, davacının manevi tazminat talebinin kabulü ile; 10.000,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.


1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir.


2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, B.K.'nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K'nun 4.maddesinde, Kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.


HUMK.'nun 83. ve devam maddelerinde (6100 sayılı HMK 176. ve devamı maddeleri) düzenlenmiş olan ıslah müessesesi, mahkemeye yöneltilmesi gereken tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile tarafların dilekçelerinde belirttikleri vakıaları, dava konusunu veya talep sonucunun değiştirebilmesi imkanını sağlamaktadır. Usule ilişkin işlemlerin tamamen ya da kısmen ıslahı mümkündür. Ancak, her iki durumda da usulüne uygun açılmış bir davanın bulunması şarttır. Bu hale göre yargılaması devam eden bir dava içinde ıslah ile ikinci bir talepte bulunma olanağı bulunmadığı gibi, ıslahla dava dilekçesinde talep edilmeyen manevi tazminat istenemeyeceği gibi, dava dilekçesinde talep edilen manevi tazminat miktarı da ıslahla artırılamaz. Bu nedenlerle somut olayda; davacının yaralanması ile ilgili olarak dava dilekçesinde talep edilen 5.000,00 TL manevi tazminatın yargılama aşamasında 10.000,00 TL olarak ıslah edilmesi ve Mahkemece ıslah dilekçesinde artırılan manevi tazminat miktarı nazara alınarak dava dilekçesinde talep edilen miktarın üzerinde manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Bu halde mahkemece yapılacak iş; davacı için dava dilekçesinde talep edilen miktarlar ile olayın oluşu, tarafların sosyal ve ekonomik durumu vs nazara alınarak hak ve nafasete uygun bir manevi tazminata hükmetmek olmalıdır. Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.


SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 19/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi    

8 Kasım 2019 Cuma
© 2024 AS-Hukuk Tüm Hakları Saklıdır.