4. Hukuk Dairesi 2019/1989 E. , 2019/4502 K.

 

"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

 

Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 29/05/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne dair verilen 19/02/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.


Dava tarihi 29/05/2015 olduğu halde gerekçeli karar başlığında 04/01/2017 olarak yazılması mahkemece mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edildiğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Davacının temyiz itirazlarının incelenmesinde;


1) Dava, kasten yaralama nedeniyle maluliyet tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm; davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.


Davacı vekili; olay tarihinde bir restoranda garson olarak çalışan müvekkilinin yaşanan bir tartışma sonucu davalı tarafından bıçakla yaralandığını, müvekkilinin hastaneye kaldırıldığını, davalının ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/128 esas 2010/99 karar sayılı dosyası ile yargılanarak kasten yaralama suçundan mahkum olduğunu, yaralama suçunun silahla ve kişinin hayatını tehlikeye sokacak şekilde işlendiğinin ceza davası ile sabit olduğunu belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.


Mahkemece, Dairemizin 01/11/2016 gün, 2016/7195 esas, 2016/10629 karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından tanzim edilen mütalaa masrafının verilen kesin süre içerisinde davacı tarafından yatırılmadığı, bu nedenle ilgili delile dayanılmasından vazgeçilmiş sayılacağı kabul edilerek, bu delil hükme esas alınmaksızın davacı tarafça dosyaya sunulan belge ve delillere göre ispatlanamayan maddi tazminat talebinin reddine, davalının haksız eyleminin ise ceza davası dosyası kapsamında belirlenmiş olduğu dikkate alınarak manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.


Dosya kapsamından, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu'nun 21/06/2018 tarihli raporu ile, davacının 03/10/2008 tarihinde geçirmiş olduğu delici kesici alet yaralanmasının maluliyetine sebep olmadığının, iyileşme (iş göremezlik) süresinin ise olay tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceğinin belirlendiği anlaşılmaktadır.


Anılan rapor ile belirlenen geçici iş göremezlik süresine göre davacının maddi zararının tayin ve tespiti gerekirken, Adli Tıp Kurumu rapor masrafının verilen kesin süreye rağmen ödenmediği gibi yersiz ve mesnetsiz bir gerekçe ile maddi tazminat isteminin tümden reddedilmiş olması doğru olmayıp kararın bu yönüyle bozulması gerekir.


2) Olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK 47. maddesi (Türk Borçlar Kanunu'nun 56. maddesi) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para miktarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.


Somut olayda, olay tarihi, olayın oluş ve gelişim şekli, davacının yaralanma derecesi ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde davacı yararına hükmedilen manevi tazminat miktarı azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bu cihetten de bozulması gerekir.


SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 09/10/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.

 

17 Mayıs 2020 Pazar
© 2024 AS-Hukuk Tüm Hakları Saklıdır.