17. Hukuk Dairesi 2016/14851 E. , 2019/2733 K.

 

"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

 

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 06.03.2019 Çarşamba günü davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:

 

-K A R A R-

 

Davacı vekili; müvekkilinin içerisinde yolcu olarak bulunduğu,... sevk ve idaresindeki aracın 01.04.2014 tarihinde karıştığı tek taraflı trafik kazası neticesinde, ağır yaralandığını ve malul kaldığını, soruşturma dosyasında da anlaşılacağı üzere sürücünün belirli bir ücret karşılığı şehirler arası taşımacılık yaptığını, sürücü...'ın kullanmış olduğu aracın ferdi koltuk (taşımacılık) sigortası bulunmadığından dolayı KTK ilgili hükümlerince müvekkilinde oluşan zararın davalı ... tarafından giderilmesinin gerektiğini, müvekkilinin uğramış olduğu zararların giderilmesi için hesaplanacak tazminatın davalıdan tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.


Davalı vekili; kazaya karışan aracın kaza tarihi itibariyle zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi bulunduğundan, poliçe yokluğunda devreye giren müvekkili kurumun pasif husumet ehliyetinin bulunmadığını, her iki zorunlu sorumluluk sigortacısı arasında müteselsil sorumluluğun tesis edilmediğini, sıralı sorumluluk esasının getirildiğini, bu sorumluluk esasına göre bu sigortalardan birinin yapılmaması halinde sıradaki sorumlu olan sigortacı tarafından zarar karşılandığını, dava konusu taşımanın bir yetki belgesi kapsamında yapılmadığının anlaşıldığını, Karayolu Taşıma Kanunu'nun 6. maddesinde yolcu ve eşya taşımalarının kanunlara ve taşımacı ile yolcu ve gönderen arasındaki sözleşmelere uygun olarak yapılması gerektiğinin, yolcu taşımalarının biletsiz veya taşıma sözleşmesiz yapılamayacağının belirtildiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.


Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; maddi tazminat davası yönünden; davanın kabulü ile kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 73.850,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair verilen kararı davalı vekili süresi içerisinde temyiz etmiştir.
Dava, aracın zorunlu koltuk ferdi kaza sigortasının bulunmayan aracın karıştığı trafik kazası neticesinde meydana gelen bedensel zararın tazmini istemine ilişkindir.


5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 13/1 maddesine göre; Bakanlar Kurulu, kamu yararı açısından gerekli gördüğü hallerde zorunlu sigortalar ihdas edebilir. Sigorta şirketleri, 20 nci maddenin ikinci fıkrasının (b) bendi ile üçüncü fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla faaliyet gösterdiği sigorta branşlarının kapsamında bulunan zorunlu sigortaları yapmaktan kaçınamaz.


Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası 25/02/2004 tarih, 25384 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2004/6789 nolu Bakanlar Kurulu Kararı ile ihdas edilmiş olup, 10/7/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu hükümleri çerçevesinde yolcu taşımacılığı yapan taşımacıların, yurtiçi ve uluslararası yolcu taşımalarında görevlendirecekleri sürücüler ile bunların yardımcıları ve taşıyacakları yolcular için "Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası" yaptırmak zorunda oldukları belirtilmiş, Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası yaptırma mecburiyeti ile ilgili muafiyet ve istisnaların ise Ulaştırma Bakanlığı'nca belirleneceği açıklanmıştır. Daha sonra 13/11/2009 tarih, 27405 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2009/15545 nolu Bakanlar Kurulu kararı ile 2004/6789 sayılı kararda değişiklik yapılmış ve Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası yaptırma mecburiyeti ile ilgili muafiyet ve istisnaları belirleme yetkisi Ulaştırma Bakanlığı'nın görüşü alınmak suretiyle Hazine Müsteşarlığı'na verilmiştir. Karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası yaptırma mecburiyeti ile ilgili muafiyet ve istisnalara ilişkin Hazine Müsteşarlığı'nın çıkardığı 28.06.2010 tarihli genelgede ise "01.07.2010 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, ticari amaçla yapılmayan taşımaların 4925 Sayılı Kanunun 2.maddesinin 2.fıkrası ile kanun kapsamı dışında bırakılan taşımalar ile yine aynı kanunun 2.maddesinin 3.fıkrasıyla düzenlenmesi ilgili mahalli idarelere bırakılan il sınırları içerisindeki taşımalar ile 100 km'ye kadar olan şehirlerarası taşımaların karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası kapsamı dışında olduğu kararlaştırılmıştır" ifadesine yer verilmiştir.


Somut olayın incelenmesine göre, kazanın ... İlçesi arasında il içi taşıma esnasına meydana geldiği hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık yoktur. Davaya konu kaza, Hazine Müsteşarlığı'nın 01.07.2010 tarihinde yürürlüğe giren genelgesinden sonra, 01.04.2014 tarihinde gerçekleşmiş olup, bu tarihte il içi taşımalarda "Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası" yaptırma mecburiyeti bulunmamaktadır. O halde, kaza tarihi itibariyle Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası yaptırma mecburiyeti bulunmayan araçtan dolayı davalı ...'nın sorumluluğunun doğmayacağı gözetilerek, davalı ... aleyhine açılan davanın reddi yönünde hüküm kurmak gerekirken, yazılı olduğu üzere hatalı gerekçe ile kabul kararı verilmiş olması doğru değildir.


SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 11/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

18 Mayıs 2020 Pazartesi
© 2024 AS-Hukuk Tüm Hakları Saklıdır.